Japonya ve Çin, Deniz Tabanından Metan Buzu Çıkarmaya Başladılar
BEIJING (AP), Japonya’nın ve Çin’in, kıyı şeridindeki deniz tabanından malzemeyi başarıyla çıkardıktan sonra, “yanıcı buz” olarak bilinen donmuş bir fosil yakıtın ticari olarak kullanılması/hayata geçirilmesi gerçeğine yaklaştı. Ancak uzmanların 12 Mayıs tarihinde yaptıkları açıklamalara göre; yanıcı buzun büyük ölçekli üretimi uzun yıllar öncesinde kalmıştır ve bu işlemin düzgün yapılmaması durumunda iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarının atmosfere sızması durumuyla karşı karşıya kalınabilir.
Yanabilir buz, dondurulmuş bir su ve konsantre doğal gaz karışımıdır. Teknik olarak metan hidrat olarak bilinen bu karışım, dondurulmuş halde ateş altında yanabilir ve dünyanın en zengin fosil yakıtlarından birine sahip olduğuna inanılıyor.
Resmi Çin haber ajansı Xinhua, yakıtın 18 Mayıs günü Güney Çin Denizi’nde faaliyet gösteren bir sondaj kulesi tarafından başarıyla çıkarıldığını bildirdi. Arazi ve Kaynaklar Bakanı Jiang Daming, olayı potansiyel bir “küresel enerji devrimi” olarak ilan etti.
Japonya’daki bir sondaj ekibi de, iki hafta önce, 4 Mayıs tarihinde Shima Yarımadası’ nda başarılı bir operasyon gerçekleştirdiğini bildirdi.
Japonya için metan hidrat, kıyı şeridindeki rezervlere girmesi halinde, ithal yakıtlara olan yoğun bağımlılığını azaltma şansı sunmaktadır. Çin’de ise ülkenin büyük bölümünün akciğerlerine zarar veren sis ile kirleten kömür yakma santrallerinin ve çelik fabrikalarının kullanılmasının önüne geçebilir. Bu sayede daha temiz bir hava sahası elde edilebilir. Güney Çin Denizi, Çin’in olduğunu iddia ettiği siyasi gerginliklerin odak noktası haline geldi. Çin’in önceki denizyolu petrol arama çalışmalarında, özellikle de Vietnam’dan gelen direnişle karşı karşıya kaldı, ancak metan hidrat işlemi, sıcak geçen en tartışmalı bölgelerin dışında kaldığını açıklamışlardır.Deniz tabanlarının altında, Arctic permafrost(kutuplarda sürekli donmuş toprak)’ un içinde ve Antarktika buzunun altında metan hidrat bulunmuştur. Birleşik Devletler ve Hindistan’ ın yakıt bulma/yakalama için teknolojileri takip eden araştırma programları da mevcuttur. ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne göre, dünya rezervlerinin tahminleri 280 trilyon metreküp (10.000 trilyon kübik feet) ila 2.800 trilyon metreküp arasında değişiyor (100.000 trilyon kübik feet). Buna karşılık, dünya genelinde toplam doğal gaz üretimi 2015 yılında 3.5 milyar metreküpteydi (124 milyar metreküp).
Buna göre, metan hidrat rezervlerinin, mevcut tüketim oranlarında 80 ila 800 yıl boyunca küresel gaz taleplerini karşılayabileceği anlamına geliyor. Özel ya da devlete ait enerji şirketleri petrol ekstraksiyonu işlemini başarılı bir şekilde yapamamışlardır. Bunun sebebi ekstarksiyon işleminin yüksek ücretlerle yapılmasıdır. Metan hidrat rezervlerinin taşması için büyük miktarda su veya karbondioksit kullanabilen, yakıtın serbest bırakılabileceği ve yüzeye getirilebileceği yüksek ekstraksiyon teknikleri kullanılmalıdır. Japonya, ilk önce 2013 yılında malzemenin bir kısmını çıkardı ancak ülkenin Ekonomi Ticaret ve Turizm Bakanlığı’na göre, deniz tabanındaki kum tıkanması nedeniyle bu girişim sona erdi.Tabi bir de çevresel kaygılar bulunmaktadır. Metan hidrat, ekstraksiyon işlemi sırasında sızarsa, sera gazı emisyonlarını artırabilir. Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikası Merkezi’ndeki ABD Dışişleri Bakanlığı eski eski yetkilisi David Sandalow, yakıtın güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerin yerini alabileceğini söylemiştir.Ancak çevreye sızdırmadan kullanılması mümkün olursa, enerji sektöründe önemli bir yere sahip olan kömürün yerine geçebilir. Sandalow, ‘Doğal gaz hidratları üretmenin iklim etkileri karmaşıktır, potansiyel faydalar var ancak önemli riskler var.’ demiştir. Londra merkezli bir danışmanlık şirketi olan IHS Market’te kıdemli enerji endüstrisi araştırmacısı James Taverner, ticari ölçekli üretim ‘hemen hemen tüm hidrokarbon ihtiyaçlarını ithal eden, özellikle Japonya için, kuzeydoğu Asya için dönüşüm sağlayabilir’ demiştir.
Sektördeki görüş birliği, ticari gelişmenin en az 2030 yılına kadar gerçekleşmemesidir. ABD Jeolojik Araştırması bilim adamı Tim Collett, daha küçük ölçekli üretimlerin 2020 yılının başlarında gerçekleşebileceğini belirtmiştir. Collett, ‘Gaz hidratlarının ne zaman ya da nasıl üretileceğini anlamanın yolu pek çok benzer ve daha uzun test çabasına ihtiyaç duymaktadır.’ demiştir.
Kaynak : popularmechanics.com
