Kloroformun Kısa Tarihi

Kloroformun Kısa Tarihi

Fotoğraf: Thomas Sully’nin Kraliçe Victoria’nın portresi 2019 sergisi için getirildi. Fotoğraf: Frank Augsteın /The Associated Press

Kraliçe Victoria, 1853’te kloroform anestezi altında Prens Leopold’u doğurduktan sonra, uygulama devam etti.

“Yatıştırıcı, sessiz ve son derece keyifli.” Bu, Kraliçe Victoria’nın, 1853’te Prens Leopold’u doğururken doğum ağrılarını hafifletmek için doktoru John Snow tarafından anestezik olarak uygulanan kloroform tanımıydı. Snow, 1846’da Boston’da eter anestezisini başlatan William Morton’un ayak izlerini takip eden İngiltere’nin önde gelen anestezistiydi. Bir yıl içinde, Snow bir eter inhaler tasarladı ve ilacın uygulanması için pratik bir rehber olan Eterin Solunması Üzerine‘yi yayınladı.

Aynı yıl, İskoç Doktor James Simpson, kloroformun uykuyu tetikleyen özelliklerini keşfetti. Her gece akşam yemeğinden sonra, Simpson ve iki asistanı, herhangi bir anestezik etkiye sahip olup olmadıklarını görmek için çeşitli kimyasallarla deneme alışkanlığına sahipti. Kazanan kloroform oldu! Birkaç gün içinde, Simpson küçük ameliyatlar yapmak için kloroform kullandı ve hastası Jane Carstairs şiddetli doğum sancıları yaşadığında, doğum için kloroformu deneme fırsatını yakaladı. Carstairs’in ağzına yerleştirilen kloroformla ıslatılmış bir mendil uykuya neden oldu ve kendinden geçen anne sağlıklı bir bebek doğurmaya devam etti! Bazı rivayetler, bebeğe “Anestezi” adını verdiği için çok minnettar olduğunu iddia ediyor. Doğru olsaydı bu hikâye için harika bir dipnot olurdu. Fakat öyle değil. Bebeğe Wilhelmina adı verildi.

Simpson’ın başarısını duyduktan sonra Snow, eter için yaptığı gibi kloroformu araştırdı ve ilacın daha güçlü ama aynı zamanda potansiyel olarak daha tehlikeli olduğunu buldu. 1848’de, batık bir ayak tırnağı için küçük bir ameliyata hazırlanırken kloroform ile uyuşturulan 15 yaşındaki Hannah Greener’in ölümünü öğrendi. Birkaç dakika içinde Hannah’nın nabzı kesildi ve öldü. Snow, kloroformun dikkatlice kontrol edilerek uygulanması gerektiği sonucuna vardı ve ilacın ölçülen miktarlarını verebilen bir buharlaştırıcı tasarladı. Önceki yedi doğum boyunca mücadele eden ve hamileliği “evliliğin karanlık yüzü” olarak adlandıran Kraliçe Victoria, faydalarını gören kişiydi.

Doğum için anestezi uygulanması tartışmasız değildi. Bazı doktorlar ağrının giderilmesinin doğumun ilerlemesini yavaşlatacağına inanıyorlardı ve İngiltere Kilisesi teolojik gerekçelerle doğumda ağrının hafifletilmesine karşı çıktı. Havva’nın asıl günahı, tüm kadınları acı içinde çocuk doğurmaya mahkûm etti! Bununla birlikte, Victoria’nın Leopold’u ve daha sonra Prenses Beatrice’i kloroform anestezi altında doğurmasından sonra muhalefet bastırıldı. Eğer “chloroform à la reine” Majesteleri için yeterince iyiyse, o zaman kesinlikle herkes için yeterince iyiydi.

Kloroform tarihinin büyük bir kısmı James Simpson’ın kendi üzerinde denemesiyle başlar ve kloroformun nereden geldiği sorusunu gündeme getirmez. Bunun derinine inmek, hikâyeyi daha da ilginç hale getiriyor.

18. yüzyılın sonunda, bir grup zengin Hollandalı amatör bilim insanı, yeni kimya bilimini incelemek için Batavian Society’yi kurdu. 1794’te, bir klor çözeltisinde kaynatıldığında “Hollanda yağı” olarak adlandırılan yağlı bir sıvı veren bir gaz üretmek için alkole sülfürik asitle muamele edildiğini bildirdiler. Bugün, alkolün bir asitle reaksiyonunun etilen verdiğini ve etilenin dikloroetan oluşturmak için klor ile reaksiyona girdiğini biliyoruz. “Hollanda yağı” dikloroetandı, ama elbette, bu o zamanlar bilinmiyordu.

Batavian’dakiler için alkol fermantasyondan elde edilebilirdi ve sülfürik asit simyacı Cabir ibn Hayyan’ın asit için orijinal terim olan “vitriol yağı” üretmek için “yeşil vitriol” ü (demir sülfat) ısıttığı yaklaşık 8. yüzyıldan beri biliniyordu. Peki klor? Bu, 1774 yılında hidroklorik aside mineral pirolusit (manganez dioksit) ile muamele eden İsveçli kimyager Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi.

1820’de Glasgow’lu doktor Thomas Thomson, “klorik eter” adını türettiği alkollü bir “Hollanda yağı” çözeltisinin uyarıcı olduğunu buldu. Amerikalı doktor ve amatör kimyager Samuel Guthrie bunu duydu ve 1831’de viskiyi klorlu kireçle (kalsiyum hipoklorit) reaksiyona sokarak maddeyi üretmenin daha basit ve daha ucuz bir yolunu bulduğunu düşündü. Tek kanıtı, ürününün klorik eter gibi koktuğu ve solunduğunda hoş bir uyarıcı etki yarattığıydı. Yanılıyordu. Aslında ürettiği şey kloroformdu.

Simpson’ın efsanevi, kendi üzerinde deneme olayı, Morton’un eteri anestezik olarak tanıttığını öğrendiğinde başladı. Daha da iyi çalışan bir şey bulabilir miydi? Klorik eteri denedi, ancak eski tıp fakültesi arkadaşı David Wadie’ye pek işe yaramadığından yakındı. Kimya lehine tıbbi uygulamadan vazgeçmiş olan Waldie, klorik etere aşinaydı çünkü kloroformu ondan damıtmıştı. Bu yüzden Simpson’a saf kloroformu denemesini önerdi.

Sorun, kimyasalın nereden alınacağıydı. Simpson, küçük bir ilaç firmaları olan Edinburgh’lu kimyagerler William Flockhart ve John Duncan’a başvurdu. İkili, saf bir kloroform örneği üretmek için gece boyu çalıştı ve geri kalanı, dedikleri gibi, tarih. Duncan Flockhart & Co. Ltd., kloroformun başlıca üreticileri haline geldi ve iki dünya savaşı sırasında İngiliz ve müttefik kuvvetlerine tedarik sağladı. John Snow’un Kraliçe Victoria’ya uyguladığı, işte bu şirketin kloroformuydu.

Kloroform problemsiz değildi. Zaman zaman solunum yetmezliği ve kardiyak aritmilere (kalp ritmi bozukluğu) neden olduğu saptandı. Daha iyi anestezikler geliştirildiğinde, kloroform arka planda kaldı. Ama 1953’te bademciklerimi aldırdığımda hâlâ kullanılıyordu. Doktorun ağzımın üzerine bastırılan bir gazlı bezin üzerine biraz döktüğünü oldukça açık bir şekilde hatırlıyorum. Bademciklerimin bir buçuk dakika içinde alındığı söylendi, görünüşe göre o sırada yeni bir rekor kırıldı. Daha sonra laboratuvarda elime biraz döktüğümde de kloroformla karşılaşacaktım. Parmaklarımın arasındaki yanma hissi hoş bir deneyim değildi.

Kaynak: montrealgazette.com

1.435 Kez Okundu

Sultan Kapdan

Marmara Üniversite %30 İngilizce Kimya Bölümü lisansımın 3.senesindeyim. Kimya’yı şimdi ve ilerisi için kendime içsel bir odak noktası haline getirdim. Bu yüzden, genel olarak bilimsel ve özellikle kimya alanındaki gelişmeleri daha yakından takip edebilmek ve bu gelişmeleri insanlara ulaştırabilmek adına, gönüllü çeviri ekibine katıldım.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!