Kömür Santralleri Güneşle Yeniden Can Buluyor

Kömür Santralleri Güneşle Yeniden Can Buluyor

Daha ucuz yenilenebilir enerji, elektriğin nasıl üretildiğini ve tüketildiğini yeniden şekillendiriyor. Texas dahil olmak üzere birçok ABD elektrik piyasasında kömürle çalışan enerji santralleri, rüzgar ve güneş enerjisi dahil diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında artık rekabet edemedikleri için emekli oluyor.

Fakat hala bu eski kömür santralileri ve madenlerini kullanmak için bir yol var mıdır?

UT Austin Enerji Enstitüsü’nde lisansüstü öğrencisi olan Brooke Holleman’ın bir cevabı var: Onları şebeke ölçeğinde güneş tarlalarına çevirmek.

Holleman’ın çalışmaları enerji politikasının, alan kullanımının ve gelişen teknolojilerin kesişimine dayanıyor.  Holleman,  Jackson School of Geosciences ve LBJ School of Public Affairs’de yüksek lisans derecesine devam ediyor.

Enerji ve dünya kaynakları (EER) ve kamu politikası üzerine 70 sayfalık çifte master tezinde detaylı anlatılan fikirlerini  Holleman, geçtiğimiz günlerde Texas Monthly’de ‘’Kömür küllerinden bir anka kuşu gibi  yeniden doğabilir’’ başlığı adı altında özetledi.

Holleman, devre dışı bırakılan 40 yıllık enerji santrallerinin modern güneş enerjisi sağlayan tertibatlara dönüştürülmesi kavramının basit olduğunu söyledi.

Aynı zamanda “Piyasa değişiyor. Düşük toptan elektrik fiyatları, ucuz doğal gaz ve artan yenilenebilir enerji üretimi bu tesislerin ekonomik olmamasına sebep oldu.” dedi.

Araştırma projesiin ilhamı Holleman’nın deneyimlerine dayanıyor. Oklahoma Üniversitesi’nde lisans okurken, Superfund alan iyileştirilmesini yürüttüğü eyaletin Çevresel Kalite departmanında bir yaz stajı yaptı.

Lisans derecesini sürdürülebilir çevre üzerine tamamladıktan sonra, 2016 Yılında UT’da lisansüstü eğitimine başlamadan önce, kimyasal bir firmayı da içeren kontamine alanları temizleme ve denetim üzerine bir şirkette asistan olarak çalıştı.

Texas’ın en büyük elektrik üreticisi olan Luminant, üç kömür santralini kapatacağını açıkladığında, Holleman’ın araştırma projesi sonunda odak noktası olmaya başlamıştı.

Onlarca yıldır “maden ağzı” elektrik santralleri, yani sahada işlenen kömürden güç ürettikleri için, Doğu ve Orta Teksas bölümlerini geçen linyit kömürünün geniş, sığ kemerlerinden yararlanmışlardır. Linyit, yüksek nem içeriği ve düşük enerji yoğunluğu nedeniyle en düşük kömür sınıfı olarak kabul edilir. Linyit tarafından beslenen enerji santrallerinden kaynaklanan karbondioksit emisyonları, megawatt başına diğer kömür türlerinden çok daha yüksektir.

Bu santrallerin kapanmasıyla kazanılan alanlar temiz enerji yatırımları, özellikle güneş enerjisi, için eşsiz birer fırsattır. Düzleştirilebilen ve çimenle kaplanabilen alan pahalı temizleme yapılmadan gelecek kullanımı için muhtemelen düşük potansiyele sahiptirler.

Batı Texas eyaletin en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahipken, kapanan kömür santralleri eyaletin iletim ağı, Dallas, Houston, Austin ve San Antonio gibi nüfusun yoğun olduğu yerlere yakın konumlanmışlardır.

Holleman, detaylı ekonomik analizlere ve proje değerlendirmelerine bağlı  güneş  enerjisi tarlalarını belirterek ‘’Güneş enerjisini bir çok yere yerleştirebilirsiniz’’ dedi.

‘’Yeni  iletim hatları kurmak oldukça pahalı ve daha uzağa elektrik iletilirken daha çok enerji harcanır.’’, “Eğer iletim altyapısı zaten mevcutsa, onu da kullanmayı deneyebilirsiniz.” diye de ekledi.

Terk edilmiş kömür santrallerini ve madenleri büyük güneş tarlalarına dönüştürmek, eyaletin elektrik şebekesinin nasıl olduğuna bağlı olarak ‘’kamu yatırımı’’ olabilir, Elektrik Güvenilirlik Konseyi (Electric Reliability Council of Texas – ERCOT) iletim projelerini onaylamaktadır.

Holleman, bir güneş santralinin kömür fabrikasının kapanmasından 800 işçiyi istihdam etmeyeceğini belirtti, ancak sahadaki şebeke ölçekli güneş enerjisi dizilerine yatırım yapmak, yılda yalnızca birkaç hafta çalışan enerji santrallerinin yerini alacaktı. ERCOT dahil olmak üzere toptan elektrik piyasaları, yakıt türünden bağımsız olarak en düşük maliyetli gücü otomatik olarak dağıtır ve kömür rüzgardan veya güneşten veya doğal gazdan daha ucuz değildir.

Holleman’ın akademik danışmanı olarak görev yapan Enerji Enstitüsü’nün politika çalışmalarından sorumlu direktör yardımcısı Fred Beach “teknik araştırmayı kamu politikasıyla birleştirmenin değerini anlayan parlak, enerjik bir öğrenci” olarak tanımlıyor.

Beach; EER programının olması gerektiği gibi Holleman’nın da karmaşık enerji problemlerine yönelik çok disiplinli yaklaşımına dayanarak, ‘’Holleman’ın tezinin daha sürdürülebilir bir enerji geleceği vizyonuna ulaşmak için pragmatik bir yaklaşımı temsil ediyor’’ diye ekliyor.

Kaynak : phys.org

504 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!