Konya’da plastik sektörü konuşuldu
Plastik sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu ifade eden PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, sektör olarak daha çok katma değeri yüksek ürünler üreterek ihracatta kilogram başına düşen fiyatı arttırmaları gerektiğini söyledi.
Konya’da plastik sektöründe üretim yapan firmalar Türk Plastik Sanayicileri Vakfı önderliğinde düzenlenen programda bir araya geldi. Plastik sektörünün dünyada da olduğu gibi Türkiye’de de büyüyen bir sektör olduğunu ifade eden PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “1950 yılında dünyada sadece 1.5 milyon ton plastik mamul işlenir ve üretilirken, günümüzde bu rakam 340 milyon tona çıkmış bulunuyor. Şu anda bir zamanların lokomotifi demir-çelik sektörünün iki katına çıkmış bulunuyoruz. Plastik sektörü bir yandan büyüyor, bir yandan da diğer malzemelerden daha pratik kolay ürünler üreterek onların yerini alıyor. İnsanlarda plastiğin sağlığa zararlı olduğu yönünde bir kaygı var. Bu konuda çeşitli tartışmalar yapılıyor ancak dünyada plastik ürünler kullanılmaya, sektör daha da büyümeye devam ediyor. Bu büyüme içinde Türkiye’de büyüyor. Ülkemiz dünyada plastik üretiminde dünyada 6. sırada bulunuyor. Türkiye’yi Avrupa ve Gümrük Birliği içinde değerlendirsek de Avrupa’nın da 2. en büyük plastik üreticisi konumunda bulunuyor. Bu da Türkiye’nin plastik ürün üretiminde dünyada sayılı ülkeler arasında yer aldığını gösteriyor. Parasal anlamda Türkiye’de bu sektörün büyüklüğü 37 milyar dolar. 250 bin kişiye istihdam sağlıyor. Ekonomiye yılda 14 milyar dolar katkı sağlıyor. Plastik sektörü hem ürün olarak ihracat yapıyor hem de yan ürünlerin ihracatını yapıyor. Bu anlamda Konya’ya çok önem veriyoruz. Konya, hem sektörümüz için çok önemli bir şehir, aynı zamanda çok hızlı ve sağlam büyüyen bir şehirdir. Konya altyapısıyla doğru bir şekilde büyüyor.” dedi.
Daha Çok Katma Değeri Yüksek Ürünler Üretmeliyiz
Plastik sektörünün dezavantajlarına da değinen Eroğlu, “Türkiye’de yaklaşık 9 milyon tona yakın plastik işleniyor. Bunun ham maddesinin sadece yüzde 15’i ülkemizde üretilebiliyor. Geride kalan yüzde 85 ithal edilmek zorunda kalıyor. Türkiye’de petrokimya sanayisinin gelişmesini istiyoruz. Ham maddeden sonra en büyük konu sektörde kullanılan makineler. Yılda 800-900 milyon plastik işleme makinelerine yatırım yapıyoruz. Bu makinelerin sadece yüzde 15’i Türkiye’de üretiliyor.
Bir sektör düşünün ki ham maddesinin yüzde 85’i ithal, makinelerinin yüzde 85’i ithal ancak bu şartlarda Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sırada yer alıyor. Bu da Türk girişimcisinin başarısıdır. Bir ülkenin yaptığı ihracatı kilogram değerine böldüğünüzde bir kilogram ürünü ne kadara sattığınızın ortalamasını bulursunuz. Bizim sektörümüz için bu oran 2.67 dolar olarak karşımıza çıkıyor. Yani biz bir kilo plastiği 2.67 dolara satıyoruz. Dünyada ilk 10 ihracatçının ortalama fiyatı 5 dolar. Çin’in bile plastikte kilogram başına ihracat rakamı 4 dolar. Buradan da Türkiye’deki plastik ürünlerin Çin’den daha ucuz olduğunu görebiliyoruz.” diye konuştu.
Kaynak : yenihaberden.com
