Mısır ve Yunan Kozmetiklerin Sırları Karbon14 Metoduyla Çözüldü
Louvre müzesindeki antik kozmetiklerin ne zaman ve nasıl üretildiğini araştıran bilimadamları radyokarbon tarihlendirme yaparken organik değil inorganik malzeme kullanarak önemli bir başarıya imza attılar.
Karbon 14 Metoduyla Tarihlendirmede Kurşun Karbonat Kullanılabileceği Keşfedildi
Paris-Saclay Üniversitesi araştırmacıları Louvre Müzesindeki Antik Yunan ve Antik Mısır kozmetiklerinin kimyasal yapılarını ve üretim tarihlerini belirlemek için alışılmışın dışında bir yöntem kullandı. Araştırmacılar radyokarbon tarihlendirme (Karbon 14) yaparken inorganik madde olan kurşun karbonatın kullanılabileceğini ortaya çıkardılar.
Çok eski tarihlerden beri bilinen, esas itibarıyla kurşun karbonat olan üstübeç pigmentin harici boyalarda kullanıldığı biliniyordu. Araştırma kimyasalın kozmetik imalatında da kullanıldığını kanıtladı.
Kurşun karbonat, antik çağlardan beri sanat ve arkeoloji eserlerinde kullanılan boya ve kozmetikte bir bileşen olarak kullanılıyor . Kurşun karbonatlar da Antik Çağ’dan 18. yüzyıla kadar üretilen kozmetiklerde kullanıldı. Aynı zamanda, tarih boyunca üretilen resimlerde de kurşun karbonat, tarih boyunca yaygın kullanılan pigmentler arasında yer aldı.
Kimyasal Bileşikler Şimdiye Dek Doğrudan Radyokarbon Tarihlenmede Kullanılmamıştı
Aslında kurşun karbonat gibi inorganik maddeleri tarihlendirmek zor, ama teknolojideki gelişmeler bunu mümkün kılıyor. Öte yandan şimdiye kadar, kimyasal bileşiklerin doğrudan doğruya radyokarbon tarihlendirildiği görülmemişti.
İlk İnorganik Tarihlendirme 1960’lı Yıllarında Harçlar için Kullanılmıştı
Radyokarbon yönteminin gelişimi, antik uygarlık kalıntılarının tarihlendirilmesini sağladığı için arkeoloji alanında devrim etkisi yaratmıştı. Karbon 14 olarak da adlandırılan yöntem genellikle, fotosentezle veya yutma yoluyla radyoaktif karbon içeren organik materyallere (odun, odun kömürü, kemik vb.) uygulanır. Ancak, birkaç çalışma radyokarbon tarihlendirmenin inorganik üretilmiş malzemelerin yaşını da ortaya koyduğunu göstermiştir. 1960’lı yılların başlarında, Karbon 14 tarihlendirme yapı malzemelerinde kullandı. Özellikle, sertleştikçe atmosferik karbondioksit içeren harç malzemeleri bir şekilde incelendi ve kiliseler ile Roma binalarının tarihlendirmeleri yapılabildi.
Son zamanlarda, kimyasal analiz ve radyokarbon ölçümlerinin birleştirilmesiyle demir alaşımların tarihlendirmede kullanılmaya çalışılmıştır. Demir alaşımının üretimi sırasında, kömürün yanmasından kaynaklanan karbon, difüzyon ile metalin içine dahil edilir ve sementit (Fe3C) oluşturur. Bu bilgi, Avrupa’daki katedrallerin ve Kamboçya’daki Angkor tapınaklarının kronolojisini oluşturmaya ışık tutmuştur.
Araştırma Sonuçları Communications Chemistry Dergisinde Yayınlandı
Kozmetik yapımında kullanılan kurşun karbonatın, Karbon 14 metodu ile tarihlendirme yapılırken kullanılabileceğini de ispatlayan araştırmanın sonuçlarını içeren Communications Chemistry (Kimya İletişimi) dergisinde yayınladı.
Lucile Beck, Ingrid Caffy, Emmanuelle Delqué-Količ, Christophe Moreau, Jean-Pascal Dumoulin, Marion Perron, Helene Guichard ve Violaine Jeammet imzaları ile 28 Haziran tarihinde yayınlanan makale “Absolute dating of lead carbonates in ancient cosmetics by radiocarbon” (Antik kozmetik radyokarbonlarının kurşun karbonat sayesine tarihlendirilmesi) başlığını taşıyordu.
Sonuçlar, eski Mısırlıların ve Yunanlıların kozmetik üretiminde kurşun karbonatların kullanımı konusundaki uzmanlaştığını gösterdiği gibi, antik çağda kozmetik üretimine yeni bakış açısı kazandırıyor.
Tarihi Kalıntılar ve Sanat Eserlerinde de Kullanılabilir
19. yüzyıla kadar kullanılan renklendiricilerdeki pigmentlerin genellikle kurşun karbonat içeridiğini belirten makale yazarları, arkeologların bu yöntemi antik çağlardan günümüze tarihi kalıntı ve sanat eserlerinin tarihlendirmesinde de kullanılabileceğini belirtiyor
Yazarlar bu yöntem sayesinde Louvre Müzesi’nde M.Ö. 1500 ve 200 yılları arasındaki zaman diliminde kalma eski Mısır ve Yunan mezarlarında bulunan kozmetik örneklerinin yaşını belirlediklerini belirtiyorlar.
Kozmetiklerin Kimyasal Sentezinde Eski Mısırlı ve Yunanlıların Uzmanlığı Anlaşılıyor
Louvre müzesinde sergilenen eski Mısır ve Yunan kozmetikleri üzerinde yapılan araştırmalar; bileşiğin sadece tarihini değil doğal veya yapay kökenlerini belirlemeyi sağladı.
Kozmetikte kullanılan serussit Antik Mısır Krallığında doğal mineral iken daha sonra eski Yunanlılar tarafından sentezlenerek üretilmiş bir bileşik olarak dikkat çekiyor. Öte yandan fosgenit bileşiği 3500 yıl önce Mısırlılar tarafından yapay olarak üretilebilmiş.
Sonuçlar, kozmetiklerin kimyasal sentezinde eski Mısırlı ve Yunanlıların bir hayli uzmanlaştığını gösteriyor.
Antik çağda kozmetik üretiminin sentetik sürecini anlamak, insanlık tarihini anlamaya ışık tutmak ve kimyasal tekniklerin geliştirilmesi konusunda ümit veriyor.
Araştırmacılar kullandıkları yöntemin arkeologlara antik materyalleri araştırmak için değerli bir alternatif sunduğunu öne sürüyorlar.
Kaynak : arkeolojikhaber.com