Plastik Sektörü Büyüme Odaklı

Plastik Sektörü Büyüme Odaklı

Yarattığı katma değer ve sağladığı istihdam ile sanayide hızlı bir gelişim içinde olan Türkiye plastik sektörü, Avrupa Birliği’nde Almanya’dan sonra ikinci büyük proses kapasitesine erişmiş durumda. Yılın ilk üç ayında dolar kurunda yaşanan artışın hammadde fiyatlarına etkisi sektörü zor günlerden geçirsede, sanayiciler ikinci yarıda daha fazla büyümü ve kârlılık bekliyor.

Otomotiv, elektronik, inşaat, tekstil ve ambalaj gibi önemli girdi sağlayan bir sektör konumunda olan plastik işleme sektörü, ihracata yaptığı dolaylı katkıda eklendiğinde Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda çalışan sanayimizin belkemiği sektörlerden biridir. Hammadde yetersizliği ise sektörü ithalata yönlendiriyor. Güçlü sanayi yapısı ile Türkiye’nin önde gelen kentlerinden olan Bursa’da bu hafta plastik sektörünü masaya yatırdık. Yan sanayi, ambalaj, beyaz eşya gibi geniş bir yelpaze için üretim yapan plastik sektörü, ülke genelinde olduğu gibi Bursa’da da başarılı örgütlenmesi ve girişimleriyle hızla güçleniyor. 2016 yılı bir çok sektörde düşüş yaşatırken plastik sektörü yükseliş ivmesini bozmadı ve global pazarlardaki etkinliğini artırmaya devam etti. Sektör, 2016 yılında miktarda geçen yıla göre yüzde 3,5’lik artışla 8,9 milyon ton, değerde ise yüzde 3 artışla 33,8 milyar dolarlık plastik mamül üretimine ulaştı. 8,9 milyon tonluk plastik üretiminin 7,9 milyon tonu iç pazara yönelik gerçekleşirken bunun da yaklaşık 4 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalıyla dış pazarlara satıldı. Yurtiçi talebin etkisiyle plastik sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 4 büyüme kaydetti. Sektörün 2016 yılı plastik mamul ihracatı ise miktar bazında 1,55 milyon ton, değer bazında 4,10 milyar dolar oldu. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün 2016 yılındaki performansını değerlendiren bir rapor hazırlamış ve rapora göre; çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 6 bin 500 civarında üretici firmanın faaliyet gösterdiği plastik sektörü, 2016 yılında ülke ekonomisine 13 milyar dolarlık katkı sağladı. Türkiye plastik sektörü, yakaladığı başarılı üretim grafiği ile Avrupa’daki ikinciliğini korudu. Plastik sektörü 2016 yılında üretimdeki büyümeyi de sürdürmüştü. 2017 yılının ilk çeyreğinde plastik sektörünü iç pazar tüketimi sırtladı. PAGEV tarafından hazırlanan rapora göre, sektör Ocak-Mart döneminde miktar bazında yüzde 14 artışla 2,3 milyon ton, değer bazında yüzde 11 artışla 8,8 milyar dolarlık mamül üretimine imza attı. Bu üretimin 2,1 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler ile tüketiciler tarafından iç pazarda tüketildi. İlk çeyrekte plastik sektörünün mamül ihracatı ise miktarda 389 bin ton, değerde 1 milyar 11 milyon dolar oldu. 2017 yılının ilk çeyreğinde 2,3 milyon tonluk toplam plastik mamül üretimi içinde yaklaşık 936 bin ton ile plastik ambalaj malzemeler ilk sırada yer aldı.

Plastik ambalaj malzemeleri üretimini ise 515 bin tonla plastik inşaat malzemeleri izledi.

Plastik sektörü söz konusu üretimle kapasitesini yüzde 72,9 oranında kullandı. Sektörün ilk çeyrekte iç pazardaki tüketimi yüzde 14 artışla 2,1 milyon ton ve yüzde 12 artışla 8,5 milyar dolara oldu. Plastik sektörünün gelişimine yönelik sanayicilerden gelen yorumlara göre, ürün çeşitliliğinde büyük artış sağlandığı ve ileri teknoloji yatırımlarının arttığı da önemli göstergelerden. 2017 yılı ilk üç aydaki olumsuz verilere karşılık plastik sektöründe olumlu hava esmesi plastik sanayicilerini ikinci çeyrek için ümitlendirdi, bu da sektörde olumlu bir gelişme olarak öne çıkıyor.
2017 yılının ikinci yarısında daha fazla büyüme ve kârlılık bekleyen plastik sanayicileri, yaşanan kârlılığı dövizin ilk üç aydan sonra istikrarlı fiyatlandırılması ve hammmadde fiyatlarının artıştan düşüşe geçmesi ile plastik sektöründeki alım gücünü arttırdığını ifade etti. İkinci çeyrekten ümitli olan sanayiciler, plastik sanayinin gelişimini değerlendirdi.

İşte görüşler…

İlker Biliktü – Bil Plastik
‘Daha fazla kârlılık bekliyoruz’

Plastik sektörünün geçen yıla oranla ilk üç ayını değerlendirdiğimizde büyüme olarak görüyoruz. Ama buradaki olan büyüme bizler için yeterli değil. İlk üç aydaki bizleri sıkıntıya sokan konu dolar kurunun artışı ile birlikte hammadde fiyatlarının artışı sektörümüzü etkiledi. İkinci yarıda daha fazla büyüme ve daha fazla kârlılık bekliyoruz. Bu kârlılıkta dövizin ilk üç aydan sonra istikrarlı fiyatlandırılması ve hammmadde fiyatlarının artıştan düşüşe geçmesi ile plastik sektöründeki alım gücünü arttırıyor. Üçüncü çeyrekte ise, yurtdışındaki ihracatımızda alakalı konular giriyor. Bununla ilgili olan çalışmaları devlet nezlinde hem krediler bakımından olsun hem uluslararası ilişkiler bakımından plastik sektörüne önemli şekilde yol vereceğine tahmin ediyoruz. İkinci çeyrekten gayet ümitliyiz.
Daha iyi olacağı kanaatindeyiz. İlk üç aydaki olumsuz verilere karşılık plastik sektörünün büyümesi bizi ikinci çeyrek için ümitlendirdi. Genele baktığınızda plastik sektörünün pazarı Avrupa ve Orta Afrika ülkeleri üzerine çalışmakta. Avrupa ülkelerinde ihracatını yapmış olduğumuz Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika. Orta Afrika ülkelerine baktığınız zaman ise, Kudüs, Cezayir, Libya ve Fas şeklinde. Orta Afrika ülkelerinde siyasi kargaşadan dolayı ülkelerdeki ekonomik ve siyasal sıkıntı bizide etkiliyor. Bizlerle alışveriş eden firmaların çoğuna baktığınız zaman ikinci ve üçüncü çalışmalarını bizimle yapamıyorlar.
Yapamadıklarının sebebi ise, ekonomideki dövizin aşırı artışından dolayı hükümetin çeşitli yasakları koyduğundan alım yapmadıklarını görüyoruz. Eğer Orta Afrika’daki ve Irak, İran, Suriye, Mısır ve diğer ülkelerin siyasal ve kültürel olarak belli bir alana girmeleri ve siyasi istikrara kavuşmaları Türkiye’nin ciddi anlamda önünü açacağı kanaatindeyim.

 

Kağan Yeşil – Ay Plastik
‘Sürekli yenileniyor’

Bursa plastik sektörü kendi içinde sürekli yenileniyor. Yatırım yapan ve işini takip eden firmalar büyümeye devam ediyor. Biz de mevcut kendi yapımız içerisinde yeni yatırımlar yaptık. Kullanım alanları ve tüketim oranları hızla artan plastik ürün hacmi yüzde 5 civarında büyüdü. Ar-Ge, plastik sektörü için vazgeçilmezlerden birisi oldu.
Değişime uyum sağlamak için Ar–Ge ve Ür–Ge’ye önem verilirken, müşteri memnuniyeti odaklı bir değer zinciri oluşturmalıyız. Artan global rekabet karşısında rekabet avantajı geliştirmenin tek yolu, bugünün ve geleceğin maliyetlerini yönetmek ve yeni bir maliyet yönetim sistemi kurmaktır. Sektörde hammadde sıkıntısı çözülmedi, hala ithalata devam ediyoruz.

 

Hakan Hoşgör – Hoşgör Plastik
‘Kapasite kurumunda Avrupa ikincisiyiz’

Tüm sektörlerde olduğu gibi sanayi içindeki sıkıntıları bizlerde yaşıyoruz. Sektörün kendi içindeki en büyük sıkıntısı hammadde konusunda yeterli yerli tedarikçinin olmaması. Şu anda Türkiye’de yerli tedarik yapabileceğimiz tek bir kurum var, Petrokimya(PETKİM)’dir. Son 20 yılda Türk Plastik Sektörü’nün yaptığı yatırım atağına karşı PETKİM yeterince bir aksiyon alamadı, aynı karşılıkta bir yatırım sürecine giremedi. Hal böyle olunca çok yüksek ithal girdilere bağımlı kalıyoruz. Sanayici olarak bu kadar dışa bağımlı olmak hoşumuza gitmiyor. Bunun beraberinde dışa bağımlılığın getirdiği sorunlar, dışardan hammadde ithalatı yapıp ihrac ettiğinizde sıkıntılar getiriyor. Türkiye plastik sektörü, Almanya’dan sonra Türkiye plastik işleme kapasitesi ve kapasite kurumunda Avrupa ikincisidir. Tekstil, otomotiv ve tüm sektörler çok önemlidir ama, son 20 yılda plastik sanayicilerinin yaptığı ataklara baktığınız zaman global olarak daha fazladır. Bu kadar hızlı büyümüş bir sektörün hammadde kaynaklarının içeride yeterli ve çeşitli olmaması sıkıntılıdır. Özellikle dış pazarlarda handikaplar meydana getiriyor. Yetişmiş eleman gücünde de ciddi sıkıntılar çekiyoruz. Tüm sektörlerde iyi eğitilmiş kalifiyeli elemanlara ihtiyaç var.
Bu konuda devletimiz umuyorum nitelikli işgücü yetiştirme konusunda daha ciddi çalışmaların içine girer. Yoksa bu kadar işsiz insan varken, hâlâ fabrikalarda birçok pozisyonlarda açık noktalar var. Bir türlü iş arayanlarla işverenlerin ellerindeki açık pozisyonlar birbirlerini resetleyemiyor.

 

Cemal Yıldırım – Cemsan
‘Nitelikli eleman yok’

Son 3 aydır piyasada bir hareketlenme var. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de eleman sıkıntısı var, nitelikli eleman yok. Bununda sebebi sektörümüz tehlikeli sınıfa giriyor, maalesef tehlikeli sınıfta ücretler çok iyi değil, sektörün genel seviyesi böyle. Ücretleri yükseltmemiz için ana sanayinin daha fazla fedakarlık yapması lazım. Hammadde sıkıntısı yaşamıyoruz.

 

Memet S. Nalbantoğulları – Edip Ambalaj
‘Hammadde temininde sıkıntı var’

Sektör her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Plastik sektörünün geleceğini parlak görüyorum. Hammadde temininde ve finans durumlarında sıkıntılar oluyor. Özellikle son zamanlarda nitelikli iş gücünde sıkıntılarımız arttı.

 

Necmettin Üreten – Üreten Plastik
‘Nitelikli elemana ihtiyaç var’

Plastik sektöründe çalıştıracak nitelikli elemana ihtiyaç var. İstediğimiz ülkeden hammaddemizi ithal edebiliyor, en son teknoloji ürünü makineleri getirtebiliyoruz. Asıl iş çalıştıracak insan gücüne gelince işte orada kalıyoruz. Meslek Liseleri düzeyindeki okulların desteklenip çoğaltılarak mezunların bir an önce plastik sektörüne kazandırılması gerekmektedir.

Kaynak : ekohaber.com.tr

732 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!