Polar Ceketler Niçin Okyanuslar İçin Tehlike Oluşturuyor

Okyanusların kirlenmesine en büyük katkıda bulunanlardan biri mikro elyaflardır. Yeni araştırma, yıkanmış polar ceketlerin soruna nasıl katkıda bulunduğunu açıklıyor.

Genel olarak yasaklanmış mikro-boncuklara benzer bir tür mikroplastik, okyanus ve diğer su kanalları için potansiyel olarak daha fazla sorun oluşturuyor. Bu mikro elyaf sadece yoğun değil. Mikro boncuklar ve diğer plastikler yüzerken çökebilirler, fakat bunlar aynı zamanda daha büyük plastik kirleticileri yakalayan ağlar ve filtrasyon sistemlerinden geçebilirler ve diğer mikro plastiklerde olduğu gibi, genel olarak beslenme yönünden çoğu deniz canlılarını yanıltıyor, beslenme ve sindirim bozukluğuna neden oluyorlar.

Kaliforniya Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencileri, Santa Barbara’nın Bren Çevre Bilimi ve Yönetimi Okulu, Patagonya’yla işbirliği yaptı. Giyim sanayinde , mikro elyaf kirliliğini ve etkilerini daha iyi anlamak için ve bu etkileri azaltmak için belli adımlardan oluşan kullanılabilir bir protokol geliştirdiler.

Ekip, polyester esaslı giysileri yıkayan makinelerdeki elyafları yakalamak ve ölçmek için filtreler kullandı. Daha sonra bir seri test gerçekleştirdiler.

Sonuçların arasında:

• Üstten yüklemeli çamaşır makineleri, önden yüklemelilere göre daha fazla sızdırmaya neden olur.
• Eskimiş ceketler yenilerden daha fazla sızdırır.
• Çeşitli fiyat aralığında test ettikleri ceketlerden , yüksek kaliteli olanlar daha az sızdırma yaptılar.

Makalenin baş yazarı Niko Hartline ‘’ Tahminlerimize göre bu liflerin yaklaşık 100.000’inin her yıkamada, tek bir ceketten salındığını ” belirtiyor. Diğer çalışmalar bu konuda daha büyük sayılar sunmaktadır, bu nedenle insanların neler buldukları hakkında çok geniş bir aralık var. Ancak yıkadığımız ceketlerde 100.000 lif olması tutarlıydı ve daha önce bulunanlardan biraz daha fazlaydı.’’

“Mikro plastiklerin kirletici olarak sahip olduğu büyük etkinin sebebi; okyanusun ve su canlılarının genel olarak en düşük trofik düzeylerine kadar erişmesidir; Her çeşit filtre besleyicisi bunları kendi bağırsağına koyuyor “diye ekliyor Hartline. Yapılacak olan araştırmalarda odak noktası büyük olasılıkla miktarın belirlenmesi veya  en azından mikro plastiğin çevredeki etkisini tanımlamak olacaktır. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu araştırma alanında daha fazlasını göreceğiz “dedi.

Hartline ve arkadaşları gelecekteki çalışmalar için ; yıkama suyu sıcaklığı, yıkama devri uzunluğu, giysi yapısı ve deterjan türünün, lif dökülmesini nasıl etkileyeceği incelenmelidir diye önerdi.

Bu arada, Profesör Patricia Holden ; diğer araştırma alanlarına paralellikler ve sorunu yönetmek için ileriye yönelik yöntemler sunuyor. Sentetik mikro elyaflar , işlenmiş nanomalzemeler gibi, tüketim mallarından nehirlere atık olarak salınmaktadır diyor. Atık arıtma sistemlerinde  ayırmanın iyileştirilmesi, her iki endişenin de giderilmesi için önemli bir yol olabilir.

Kaynak : futurity.org