Radyoaktivitenin Uzaktan Tespit Edilmesinde Gelişme
Bir nükleer santral kazasından sonar, güvenlik sebebiyle insanların ve hatta robotların tesise yaklaşıp durum değerlendirmesi yapması imkânsız durumda. İnsanları ve ekipmanları riske atmadan doğru sonuçlar alabilmek için daha iyi bir teknoloji ile radyoaktif materyalleri uzaktan algılayabileceğiz. Ulsan Ulusan Fen ve Teknoloji Enstitüsü (UNIST) raporuna göre, bu yüksek darbe güçlü elektromanyetik dalgalar ile mümkün olabilir.
İlk olarak 2010 yılında Maryland Üniversitesi’nde Gregory S. Nusinovich ve ekip arkadaşları tarafından önerilen bu yaklaşım, hedeflenen bir alana yüksek yoğunlukta milimetre veya terahertz dalgalarını yönlendirecek bir anten kullanmaya dayanıyor. Eğer o alanda bulunan material radyoaktif ise, γ radyasyonu ya da α parçacıkları etraftaki hava içinde iyonlaşarak serbest elektronları bırakıyor. Anten ile yönlendirilen elektromanyetik dalgalar ve iyonlaşmış havanın etkileşimi plazma oluşumunu tetikliyor ve bu plazma elektromanyetik dalgaları kaynağa geri yansıtıp tespit ediliyor.
EunMi Choi tarafından yönetilen UNIST takımı deneysel olarak 0.5 µg kobaltın-60’ın 120 santimetre (labaratuvar düzeneğinin izin verdiği maksimum uzaklık) uzaktan tespit edildiğini gösterdiler (Nat. Commun. 2017, DOI: 10.1038/ncomms15394). Kullanıma hazır olan gyrotronları elektromanyetik dalga üretmek için kullanıp, anten kullanarak yönlendirip radyo frekansı detektörleri kullanarak alanın tespiti sağlanıyor.
Kullanılan ekipmana bağlı olarak, Choi bu yaklaşımın radyoaktif materyali belirlemede en az 10 kilometre, belki de 100 kilometreye kadar çıkabilmesinin mümkün olduğunu düşünüyor. Aynı zamanda plazma oluşumundaki zamanlamadaki gecikme, γ emisyon enerjisine bağlı olduğu için, Choi bu tekniğin radyoaktif materyallerin türlerini de belirlemede kullanılabileceğini düşünüyor.
Kaynak : acs.org