Sütten Kıyafet Olur mu?
Son tahminlere göre AB’de yaşayanların yaklaşık olarak 88 milyon ton yiyecek tükettikleri biliniyor. Bu da demek oluyor ki neredeyse kişi başına kabaca 170 kg ediyor. Ancak bilim adamları bu atıklardan bir kısmını faydalı ürünler haline getirebilirlerse ne olur bir de bunu düşünelim.
Gıda atıklarının önemli kısmı süttür. İnsanların veya kuruluşların atık miktarlarının azalmasına yardımcı olan bir yardım kuruluşu olan WRAP, yemek üretimi esnasında ortaya çıkan 1.7 miyon ton atığın yüzde 20 sini süt, ikinci olarak ise hacimce et ve balık oluşturuyor diyor. Bununla birlikte, süt atığını şaşırtıcı yeni bir materyal haline getirmek mümkündür: Tekstil yapmak için eğrilerek dokunabilen elyaflar.
İsviçre’de bulunan ve Çin’deki üreticilerin ürettiği sütlü elyaf satan Swicofil’in CEO’su Beda Ricklin, sütlü elyafın esasen cildin iç giyim veya çorap için kullanılan “çok pürüzsüz ve yumuşak bir ürün” olduğunu söylüyor. Ricklin , bu süt elyaf kıyafetleri n ‘’kaşmir veya ipek gibi giyilmesi çok hoştur’’ diyor. Bu lüks kıyafetler sütle karşılaştırıldığında çok daha üstündür diye de ekliyor.
Süt elyafı yeni olan birşey değil. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda giyim ve ev eşyaları için yünün yerine kullanılıyordu. Daha sonra, naylon gibi daha ucuz sentetikler daha popüler hale geldi.
Süt lifi, yeniden üretilmiş protein elyafları olarak bilinen, biyolojik esaslı, insan yapımı liflerin bir sınıfına aittir. Ekşi üretilmesi için bir duş başlığı benzeri bir cihaz olan bir iplik memesi boyunca zorlanır ve daha sonra gerilir, ısıtılır ve güçlerini ve kararlılığını arttırmak için kimyasal olarak işlenir.
Eskiden elyafları güçlendirmek için formaldehit gibi hoş olmayan kimyasallar kullanılırdı. Bugün, süt liflerinin çoğu, akrilik ipliğin temel bileşeni olan akrilonitril kimyasal bağlayıcısı ile harnmanlanmaktadır.
Ricklin, “Formaldehit, bugün süt elyafında bulunan bir şey değil kesinlikle ” diyor. Swicofil tarafından satılan elyaflara insanlara ve çevreye zararlı çeşitli kimyasallardan arındırılmış oldukları anlamına gelen uluslararası Oeko-Tex Standard 100 sertifikası verildi.
Ricklin’e göre, lif çok iyi hissettiriyor, vücudun nemden kurtulmasına yardım etmesi ve mükemmel yalıtım özelliklerine sahip olmasına rağmen maliyetinden dolayı sınırlı bir pazara sahip olduğunu da ekliyor. Karşılaştırmak gerekirse, ipek gibi diğer lüks elyaflardan daha ucuz olmasına rağmen, süt lifinin kilosu yaklaşık 25 $ ila 35 $ arasında iken poliesterin kilogramı yaklaşık 1 $ ila $ 2 arasında değişir.
Almanya’da bir üretici, yalnızca doğal içeriklerein kullananıldığıc z süt lifleri üretmek için bir teknik geliştirdiğini iddia ediyor. Mikrobiyolog, moda tasarımcısı ve Qmilk’in kurucusu Anke Domaske, ilk olarak üvey babasına bir kanser teşhisini konulduktan sonra bir çeşit alerjiye maruz kaldığı zaman ve giyebileceği kıyafetler bulmak için uğraştığında süt lifleriyle ile ilgilenmeye başladı.
Domaske kimyasalsız, böcek öldürücü olmayan bir kumaş arıyordu. “Sütlü lif hakkında ilk duyduğumda çok hevesliydim, çünkü süt doğal ve sağlıklı” diye açıklıyor. “Ancak üretim sürecinin çok miktarda kimyasal kullandığını öğrendiğimde çok hayal kırıklığına uğradım.”
Domaske, işlemi nin meydana getirdiği fiber için “öyle doğal ki yiyebilirsiniz ” diyor.
“Ayrıca antibakteriyel, alev geciktirici ve sıcaklık ayarlı.” Ayrıca, 60 ° C ‘de yıkanabilir olduğunu da ekliyor.
Qmilk elyafları Alman mandıralarından gelen atıklar kullanılarak üretilmektedir. Domaske, “Almanya’da her yıl insan tüketimi için uygun olmayan iki ton süt bulunuyor” diyor.
Domaske’ye göre, bir kilogram süt elyaf yaklaşık altı T-shirt yapabilirken, iki tonuyla ise Amerika’daki her bir kişiye bir T-shirt yapmak için yeterlidir – yani 323 milyon kişi – O şu an sadece elbise üretiyor.Chelsea Güzel Sanatlar Üniversitesi Tekstil Çevre Tasarımı’nın (TED) kurucularından Kay Politowicz, “Yeni protein lifleri, sürdürülebilirlik dünyasına büyük bir katkı olacak” diyor ve ” iyi hissettiren yenilenebilir bir ürün imkânı sunuyor.” diye de ekliyor.
Kaynak : phys.org