Unilever, Tüm Ürünlerine Karbon Ayakizi Etiketi Koyacak

Unilever Tüm Ürünlerine Karbon Ayakizi Etiketi Koyacak

Yıllık karbon ayak izimi 2,5 metrik ton karbondioksit emisyonuna eşdeğer olan ve IPCC araştırmasına dayanan kişi başına maksimum ortalama emisyonla sınırlamak anlamına gelen 1,5° yaşam tarzını denemeyi taahhüt ettim. Bu, günde 6,85 kg’a denk geliyor.

Kalorileri sayarsanız, işiniz kolaydır; gıda üreticileri, ürünlerine porsiyon başına kaç kalori olduğunu belirten bir etiket koymalıdır. Üreticilerin de işi kolay; eldeki gıda ürününün basit kimyasal analizlerini yapabilen birçok laboratuvar vardır.

Siz de benim ve az insanın yapmaya çalıştığı gibi karbonun kilosunu sayıyorsanız, bu o kadar kolay değildir; etiket yoktur ve onu sadece laboratuvarda inceleyemezsiniz. Bunun yerine, ürünü çiftliğe ve fabrikaya, her malzemenin yapıldığı yere kadar takip etmeli ve ardından oradan mağaza rafına giden yolu izlemelisiniz. Bu göz korkutucudur.

Ancak gıda devi Unilever geçtiğimiz günlerde tam olarak bunu yapacağını açıkladı. Şirketin basın açıklamasına göre:

“Karbon ayak izi konusundaki şeffaflığın küresel sıfır emisyon yarışında hızlandırıcı olacağına inanıyoruz ve sattığımız her ürünün karbon ayak izini iletmek bizim amacımızdır. Bunu yapmak için, tedarikçilerimizin her faturada, sağlanan mal ve hizmetlerin karbon ayak izini beyan etmeleri için bir sistem kuracağız; ve veri toplamak, paylaşmak ve iletişimi standartlaştırmak için diğer işletmeler ve kuruluşlarla ortaklıklar oluşturacağız.”

Bu ilk kez denenmiyor; GreenBiz’den Jim Giles bize bunun kolay bir iş olmadığını hatırlatıyor.

Söylenecek ilk şey, burada bir emsalin olduğu ve bunun cesaret verici olmadığıdır. Yaklaşık on yıl önce, İngiltere’nin önde gelen süpermarketlerinden biri olan Tesco, bu kadar çok veri toplamanın muazzam karmaşıklığı netleştikçe, benzer bir şeyi fiyaskoyla sonuçlanacağını bilerek denedi.

Unilever Tüm Ürünlerine Karbon Ayakizi Etiketi Koyacak

Ama Giles gibi, bu sefer farklı olduğuna inanıyorum. Öncelikle Unilever, tedarik zincirini Tesco gibi bir perakendeciden çok daha sıkı kontrol ediyor. Verileri talep edebilir. MIT’den Alexis Bateman’ın Giles’a söylediği gibi: “Konumsal olarak biraz daha avantajları var ve tedarikçilerle daha yakın ilişkileri var.” Giles şu şekilde devam ediyor:

“Unilever’in veri toplama gereksinimleri, her tedarikçiyi etkin bir şekilde katılmaya zorluyor. Ve sadece mevcut tedarikçiler değil: Unilever’e satış yapmayı uman şirketlerin de bunu yapmak için emisyon konusunda rekabetçi olmaları gerekecek.”

Başka bir şey için dünya 10 yılda değişti. 10 yıl önce, herhangi birine karbonun ne olduğunu sorsaydınız, size anlamsız bir ifade ile bakabilirlerdi. Görünüşe göre, henüz genel kamuoyunda olmasa da sanayiide herkes onun hakkında konuşuyor. Unilever bu konuda endişelenmekte yalnız değil.

Standart bir etiket, süreç veya gözden geçirme yok, ancak Unilever’in küresel tedarik zinciri başkanı Marc Engel, Bloomberg’e bunun değişeceğini söylüyor.

Şu anda herhangi bir standart veya üçüncü taraf doğrulaması mevcut değildir, bu da tüketicilerin şirketin sözüne güvenmek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Ancak Engel, Unilever’in rakiplerinin de aynı şekilde davranacağını umduğunu ve yakın zamanda gıda maddelerindeki besin etiketleri için olduğu gibi bağımsız bir karbon etiketleme standardı geleceğini umduğunu söylüyor.

“Bu çok büyük bir taahhüt,” diyor. “Ancak tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin kendi karbon ayak izlerine nasıl katkıda bulunduğunu bilmek istediklerini açıkça görüyoruz.”

Bu, Unilever için büyük bir taahhüt, ancak giderek daha fazla insanın kişisel ayak izlerini azaltmak için taahhütlerde bulunacağından şüpheleniyorum. Ben ve 1,5° bir yaşam tarzı yaşamaya çalışan diğer kişiler tarafından kesinlikle takdir edilecektir; belki de 1,5° yaşam tarzı pazarının biraz büyümesine yardımcı olacaktır.

Kaynak : treehugger.com

720 Kez Okundu

Hacer Demir

27 Nisan 1993’te Bursa’da doğdu. Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Marka İletişimi bölümü mezunu. UÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde yüksek lisans yapıyor. İlgi duyduğu alanlarda eğitim ve programlara katılmayı, yeni şeyler öğrenmeyi ve kendini geliştirmeyi seviyor. Yenilikçi haberleri takip etmeyi ve çeviri yapmayı sevdiği için 2017 yılından bu yana İnovatif Kimya Dergisi ekibinde yer alıyor.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!