Yaygın Olarak Kullanılan İki Demir Takviyesi Ürünü Kansere Sebep Olabiliyor!

Yaygın Olarak Kullanılan İki Demir Takviyesi Ürünü Kansere Sebep Olabiliyor

Fotoğraf : Bir araştırmada, belirli bazı demir takviyelerinin kolörektal kanser riskini artırabileceği gösterildi.

Yapılan yeni bir çalışma ile, takviye ürünlerde ve gıda katkılarında kullanılan iki demir bileşiğinin, düşük miktarda tüketildiğinde dahi, kanser-biyoisaretçi düzeylerinde artmaya sebep olduğu gösterildi.

Bu yeni araştırma İsviçre, Gothenburg´daki Chalmers Teknoloji Üniversitesi´nin İngiltere Tıbbi Araştırmalar Kurulu ve Cambridge Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirildi.

Chalmers Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Nathalie Scheers başkanlığındaki araştırmacılar, çalışmalarının çıkış noktasının, daha önceki çalışmalarda ferrik sitrat (FeC6H5O7) ve ferrik (Fe3+) EDTA olarak adlandırılan iki demir bileşiğinin, farelerde tümör oluşumunu desteklediğinin ortaya konması olduğunu açıkladı.

Fakat bu önceki çalışmalar, biyolojik kullanılabilirliği olan bütün demir formlarının sindirim sistemi kanser hücrelerini arttırıp arttırmadığını ya da farklı demir formlarının da aynı mekanizmayı gösterip göstermediğini açıklığa kavuşturamadı. Bu yüzden, yeni yapılan bu araştırma ile Scheers ve arkadaşları, yukarıda adı geçen bu iki bileşiğin, insanlarda kolörektal kanser hücrelerinin gelişimine nasıl etki ettiğini test etti. Ayrıca geniş kullanımı olan bir diğer bileşik,ferröz sülfat, FeSO4 (Demir-II-Sulfat)´ ı da çalışmalarında test ettiler. Araştırmacılar deneylerinde, demir takviye ürününün alınmasından sonra, bu bileşiklerin gastrointestinal kanalda bulunması en muhtemel, gerçekçi değerlerini baz aldılar.

Bilindiği kadarıyla Scheers ve arkadaşlarının yaptığı bu çalışma, adı geçen bileşiklerin insan hücreleri üzerindeki etkilerinin test edildiği ilk çalışma. Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçları Oncotarget dergisinde yayınladı.

Ferrik Sitrat ve Fe3+– EDTA Kanserojen Olabilir mi? 

Scheers ve arkadaşları çalışmalarını yürütürken, hücre proliferasyon analizi ve Western kan tahlilini de kapsayan bir dizi teknik kullandı.

Çalışma sonuçları, düşük miktarlarda alınsa dahi, hem ferrik sitrat hem de ferrik EDTA´nın, amfiregülin olarak adlandırılan kanser biyoisaretçisi ve onun reseptörünün hücresel düzeylerini yükselttiğini gösterdi. Bunun aksine, FeSO4 (Demir-II-Sülfat)´ ın ise, hücreler üzerinde hiçbir etkisi gözlenmedi.

Araştırmanın yazarları, “Belirli demir bileşiklerinin hücre sinyalizasyonu üzerinde farklı etkileri bulunurken, bunlardan bazıları amfiregüline bağlı kolon kanseri türlerinde kanser riskini arttırıyor.“   açıklamasında bulundu.

Scheers ise bulgular üzerine „Her ikisi de, çoğunlukla prognozu oldukça kötü uzun süreli kanserle ilişkili olan, kanser işaretçisi amfiregülin oluşumunu arttırdığından, ferrik sitrat ve ferrik EDTA´nın kanserojen olabileceği yönünde bir sonuca varabiliriz.“  yorumunda bulundu.

Öte yandan, çalışmanın insanlar üzerinde gerçekleştirilmesinin etik dışı olması sebebiyle, henüz sadece laboratuvar ortamında geliştirilen insan kanser hücrelerinde yapıldığına dikkat çeken Scheers, gözlenen muhtemel mekanizma ve etkilerin, kendilerini hala temkinli olmaya çağırdığını ve çalışmanın daha fazla araştırma gerektirdiğini kaydetti.

Peki Nedir Bu Demir Takviyelerindeki Problem? 

Çoğunlukla Auryxia ticari ismiyle satılan ferrik sitrat, kronik böbrek hastalığı bulunan insanlarda, anemi tedavisinde kullanılan ve oldukça kolay erişilebilen bir demir tamamlayıcısı.

Bazı ülkelerde ferrik EDTA, kahvaltı gervreklerine, una ve toz içeceklere eklenebiliyor. Amerika`da Gıda ve İlaç Kurumu (Food and Drug Administration), soya sosu, tatlı ve eksi soslar, teriyaki ve balık sosunun da içinde bulunduğu pekçok sos çeşitlerinde, ferrik EDTA´nın gıda katkı maddesi olarak kullanıldığını ortaya koydu.

Demir takviyeleri ayrıca, hamile bayanlar, kan kaybı yaşamış insanlar ve kronik böbrek hastalığı olan hastalar tarafından ilaç olarak da kullanılıyor. Araştırmacılar bu kişi gruplarını, zararlı dozda kanserojen almış olma risklerinin daha yüksek olabileceği yönünde uyarıyor.

Pekçok mağaza ve tedarikçinin, ve hatta eczanelerin bile, aslında ellerinde hangi demir bileşiğini bulundurduğunu açıklamadığını sözlerine ekleyen araştırmacılar, bu sebepten tüketicilerin de demir takviyelerini ayırt etmede zorlanabileceğine dikkat çekiyor.

“Genellikle ürünler üzerinde sadece `demir` ya da ´demir minerali´ yazıyor ki; bu tüketiciler açısından son derece problemli.“ açıklamasında bulunan Scheers “Hepsinden önemlisi, araştırmacılar ve otoritelerin,  demirin hangi formda bulunduğu noktasında bir ayrıma gitmesi şart. Her demir formunun, farklı biyolojik etkilerinin olabileceğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor.“ dedi.

“Bu noktada insanlar tıbbi tavsiyeleri takip etmeliler; ancak bir araştırmacı olarak herhangi bir tavsiyede bulunamam. Bu tavsiyelerin otoriteler tarafından yapılması gerekiyor.“  diyen Nathalie Scheers “Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki; eğer demir takviseyine ihtiyacım olsaydı, mümkün olduğunca ferrik sitrattan kaçınmaya çalışırdım.“  açıklamasında bulundu.

Kaynak : medicalnewstoday.com

956 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!