Yeni Bir Molekül, Beyin Benzeri Bilgisayarları Ultra Hızlı Bir Hale Getirebilir
Yeni bulgular, yapay zekanın yeteneklerini artırabilir.
Katılımcı kurumlardan biri olan Limerick Üniversitesi (UL) tarafından yapılan bir basın açıklamasına göre, dünyanın farklı yerlerinden bir araya gelen bilim insanlarının oluşturduğu bir ekip, mevcut durumda da oldukça hızlı karar veren bilgisayarların hızını ve verimini artıracak bir molekül keşfetti.
Bu molekül, nesnelerin interneti, yapay zeka ve bilgi işlem dünyasının bünyesinde bulunan diğer alanlar için de yaygın etkilere sahip ultra hızlı ve yüksek enerji verimine sahip bilgi işlem yapısının geliştirilmesine izin verebilir.
Limerick Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre araştırmacılar yalnızca 77 atomdan oluşan basit bir molekülün “karmaşık mantığın nano ölçekli malzemelerin özelliklerinde kodlandığı yeni bir elektrik devre elemanı” olarak hareket ettiğini belirtti. Ekip, moleküllerden yetiştirilen yumuşak kristallerin elektriksel özelliklerini deneyerek ve analiz ederek beyinden ilham alan bilgi işlem mimarisini geliştirdi.
Ekibin Nature dergisinde yayımlanan bulguları, UL’de Fizik Profesörü olarak görev yapan Damien Thompson’un Irish Centre for High-End Computing adı verilen süper bilgisayarı aracılığıyla yürütülmüş bilgisayar simülasyonlarının kullanılması sonucunda keşfin nasıl gerçekleştirildiğini anlatmaktadır.
Beyinden İlham Alan Bilgi İşlem Yapay Zekayı Geliştirebilir
Ekip tarafından yapılan simülasyonlar molekülün metal-organik bağlarındaki doğal asimetri nedeniyle farklı durumlarla karşılaşılması halinde bu durumlar arasında hızlı ve sorunsuz bir geçiş yapabildiğini, yani ultra hızlı karar vermenin gerçekleştirilebildiğini gösterdi. Thompson “Yeni moleküler devrenin, bilgisayarın işlem birimi tarafından gerçekleştirilen her işlem için veri alımına artık ihtiyaç duymadığı ve bu durumun da zaman ve maliyet açısından büyük ölçüde tasarruf sağladığı” anlamına geldiğini açıkladı.
Thompson, “Olasılıklar konusunda heyecanlıyız çünkü cihazlar beyin hesaplamasının tüm özelliklerini yansıtmaktadır” diye devam etti. “Başlangıçta çok sayıda küçük ve özdeş moleküler işlemci birbirine bağlı ve paralel bir şekilde çalışmaktadır. Daha da önemlisi, hem yedeklenebilme hem de yeniden yapılandırılabilirlik göstermektedirler. Bu da, her bir bileşenin her zaman mükemmel bir şekilde veya her seferinde aynı verimlilikte çalışmadığı durumlarda cihazın sorunları çözebileceği anlamına geliyor.”
Beyinden bilgi alan bilgi işlem; bilgisayarlar, robotlar ve yapay zeka ile etkileşim şeklimizi değiştirme konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Örneğin 2019 yılında Colorado Boulder Üniversitesi’nde nörobilim üzerine çalışan bilim insanlarından oluşturulmuş bir ekip, duyguları okuyabilen ve makine öğrenimi yoluyla bir görüntüden mutlu mu yoksa üzgün mü olunduğunu anlayabilen bir bilgisayar geliştirdi. Profesör Thompson, ekibi tarafından geliştirilen yeni devre elemanlarının giderek daha da veri odaklı bir hale gelen dünyamızda daha hızlı, daha küçük ve daha yüksek enerji verimine sahip bilgisayarların geliştirilmesine izin verebileceğini açıkladı.
Kaynak: interestingengineering.com