Rüzgar Gülleri Sıcak Bir Dünyada Daha Sıcak Dönebilir

Rüzgar Gülleri Sıcak Bir Dünyada Daha Sıcak Dönebilir

Küresel sıcaklıktaki değişiklik dünya çapında hava akımını etkileyebilir.

Küresel ısınma rüzgâr enerjisi üretiminde uzun vadede değişikliklere neden olabilir.

Dün Nature Geoscience dergisinde yayımlanan yeni araştırmaya göre gelecekte oluşacak iklim değişikliği kuzey yarım kürede rüzgâr kaynaklarının genelinde azalma olabilir. Bu kayıplar şiddetli iklim değişikliği tarayıcıları ile ekvatorun güneyinde ki rüzgâr gülü azalmaları tarafından ölçülebilir.

‘Bulgular yenilebilir enerji için rüzgarların elemine edilmesini sağlamadı’ diye uyardı Boulder/Kolerada üniversitesi yönetici araştırma direktörü Kristopher Karnauskas. Ama enerji planlamacıların uzun vade stratejileri sırasında gelecekte ki iklim koşullarını yenilenebilir enerji için hesaba katmalarını önerdiler. E&E ye yaptığı açıklamada; yöresel ölçekte yapılan bu çalışma diğer bölgelerle bağlantılı rüzgâr çiftliklerinin inşa bölgelerinde kaynakların yerini belirlemede ve tasarıların adlandırılmasın da ya da sınırlı maddi kaynak nedeniyle sırada ki bakım işlerine bazı önemli bilgiler sağlayabilir ve eninde sonunda ölçüm çizgisindeki rüzgâr enerjisi kaynakları sabit kabul edilemez olarak tanınır.

Bilindiği üzere iklim değişikliği küresel rüzgâr hareketliliğini etkileyebilir. Rüzgârın var olmasının bir nedeni gezegenin belirli bölgelerine değişik seviyelerdeki solar radyasyonların ulaşmasıdır. Bunun sonucu olarak bir bölgeden diğerine hareket eden hava akımının yolunu etkileyen dünya çapındaki atmosferik basıncın endişe verici seviyesidir. Bundan dolayı bilim adamları yer küredeki yeryüzü çapında hava akımını etkileyebilecek özel ısıl değişimlerden, bu değişimler bazı bölgelerde diğerlerinden daha hızlı gerçekleştiğinden, kuzey kutup bölgesinde ki gibi, haberdar oluyorlar ve bu değişiklikler etraflarında ki hava akımından ürün elde eden rüzgâr türbinlerinin enerji miktarında büyük etki yaratabilir.

Önceden yapılmış bazı araştırmalar bu konuyu özel modeller kullanarak ya da dünyanın belirli bölgeleriyle sınırlandırarak ufak çapta ele almışlardı. Ama araştırmacılara göre bu çalışma dünya çapında yapılmış değişik hava koşullarında ki grupları kullanarak oluşturulmuş ilk araştırmadır.

Araştırmacılar iki olası gelecek hava durumu senaryosu üzerinde durdular; şiddetli hava durumu gidişatı, ortalama küresel sıcaklıklar bu yüzyılın sonunda ortalama 5 C0 ‘den fazla yükselebilir ve daha modern hava durumu senaryosu; bir şekilde Paris iklim anlaşmasında yapılan küresel kararla başarılabilecek şeylere bağlıdır.

Her iki senaryoda da kuzey yarımkürede rüzgâr enerjisi kaynakları azalış gösterdi. Bu değişimler konuma göre farklılık gösterdi, örneğin; merkez Amerika’da araştırma rüzgâr enerjisinde ki azalmayı 2050’de 10’da 8 öngörüyor. Kuzey yarım kürenin diğer kısımlarında ise bu yüzyılın sonuna kadar %40’a kadar düşüş olabilir. Bir diğer yandan kuzeyde ki azalmaları dengelemede yardım edebilecek rüzgâr enerjisi kaynaklarında ki bazı azalmalar güney yarımküre için gözlemlendi ama sadece çok şiddetli iklim değişikliği senaryosu için.

“Sonuçları ilk aldığımız zaman onları gördüğümde durumdaki ironiyi anladım” dedi Karnauskas “O yüksek emisyon senaryosundaki iyi haberde ki kıymıklar gibiydi.”

Ama ekledi bu gidişat altında bile güney yarım küredeki artmalar ne yazık ki kuzey yarım küredeki azalmaların tamamen karşıtı olabilir.

“Güney yarım küre kullanıma hazır rüzgâr çiftliklerinin ve çiftliklerin kullanımının çok olduğu bir yer değildir.” Dedi. Daniel Kammen, Berkeley/Kaliforniya Üniversitesinde enerji politikasında uzman biri, başka bir araştırmada bu çalışmayı destekleyen benzer bulgular keşfetmiştir. Dediğine göre ‘sonuçlar düzenlendi’ sonuçlar rahatsız edici ama beklendik iklim değişikliğine işaret ediyor.

Ama haberlerin hepsi de kötü değil!

Kuzey yarımkürede gözlene düşüşler Karnauskas’a göre önemsiz değil, ama rüzgâr enerjisindeki devam eden genleşmeden kesinlikle yetkilileri caydırmak için yeterli değil.

Tercihen, dünyanın farklı bölgelerinde rüzgâr çiftliklerinin nereye yerleştirileceğini ve farklı yenilenebilir enerjilerin (solar ve hidroelektrik enerjisi dahil) portföyünün nasıl dengeleneceğine karar verirken araştırmacıların önerisi üzerine gelecek iklim koşul tahminlerine daha çok dikkat edilmesi gerekiyor.

Karnauskas “Rüzgâr enerjisi, karbon emisyonlarının azaltılması için daha geniş bir strateji olarak görüldüğü gibi, yenilenebilir yatırım portföyünün de önemli bir parçası olarak görülmelidir” dedi.

Rüzgar dahil yenilenebilir kaynaklar stratejinin bir parçası olduğu için ,bu stratejinin potansiyel etkinliğinin sorunun kendisiyle aynı anda nasıl değiştiğini tam olarak anlamak için önemlidir.

Kaynak : scientificamerican.com

479 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!