Karanlığın Hormonu Melatonin
Çoğunuz bu hormonu daha önce duymussunuzdur. Belkide aranızda ilk defa duyanlar vardır. Melatonin epifiz bezinin pineolasit adı verilen hücrelerinden salgılanır. Biyoritmi belirler ya da biyoritm üzerinde etkilidir. Pineolasit hücreleri ışığa duyarlıdır. Elektromanyetik dalga yoğunluğu arttıkça melatonin salgılanması azalır. Melatonin bir tür etanoamiddir. IUPAC isimlendirmesine göre adı N-[2-(5-methoxy-1H-indol-3-yl)ethyl]’dir.
Aşağıda gösterilmektedir:
Çoğu kişide uykusuzluk sorunu vardır. İster tüketilen gıdalar olsun, çevresel faktörler, solunum yollarındaki rahatsızlıklar, sıkıntılar, stresler, uykusuzluğa yol açan etkenlerden birkaçıdır. Fakat uykusuzluğun en önemli faktörü bu hormondur.
Hiç düşündünüzmü bazen pek yorgun olmasanızda 12”e doğru uykunuz gelir. Ya da güneşli bir havada uykunuz zor gelir, oysa karanlıkta çok daha kolay gelir. Bir diğer olayda şudur, zor uyuyan çocuklar için bazen kalın perdeleri kapatıyoruz ki oda karanlık olsun. Karanlık olunca uyuma ihtiyacını meydana getiren bu hormon, ortalık aydınlamaya başlayınca salgısı azalır ve bizi uyandırır. Epifiz bezi gün boyunca kandan aldıkları triptofan ile yalnızca serotonin hormonu sentezi gerçekleştiriyor ve ancak karanlık olunca ışıksız şekilde melatonin sentezi başlar. İşte uykumuzu getiren hormon melatonindir. Ayrıca sabah uyandığımızda kendimizi enerji dolu ve mutlu hissetmemizin nedeni gün ışığında melatonin yerine mutluluk hormonu serotonin salgılamaya başladığı içindir.
Melatonin hormonu beynimizin orta kısımlarında bulunan pineal bez tarafından salgılanan bir hormondur. Bu hormonun üretimi ve salınımı karanlık ile başlar ve aydınlık ile sona erer. Gece saat 23.00 ile 05.00 arasında salgılanan bu hormon 02.00-04.00 arasında en yüksek değerlerine ulaşır. Aydınlık döneminin uzaması veya aniden ışığa çıkılması melatonin üretimini durdurur. Aynı zamanda televizyon ışığı ve yatak odalarında ışık yayan kaynaklar da hormonun salgılamasını durdurur.
Aşağıda melatonin sentezini göstermektedir:
Melatonin hormonu bizim için önemlimidir diyorsanız, aslında çok önemli bir hormon olduğunu göreceksiniz. Neden mi? Çünkü yeterince salgılanamazsa vücut direncimiz düşer, bunun nedeni de hücrelerimiz yeterince yenilenmediği içindir. Ayrıca uykusuzluk, yorgunluk hissi, iştahsızlık, hazımsızlık, zihinsel ve fiziksel performans kaybı, hafızada azalma, vücut ağrıları ve terleme gibi çok sayıda şikayete neden olur.
Melatoninin yaşlanmada faydası
Son araştırmalara göre hormonun yaşlanmayı geciktirici etkisi olduğu bulunmuştur. Vücuttaki antioksidan kapasitesinin azalmasına bağlı olarak serbest radikallerin artmasıyla ilişkilendiriliyor.
Melatonin ve kanser
Klinik araştırmalar, melatonin kanser oluşumunu ve oluştuktan sonra gelişimini durdurucu etki gösterdiğini ve bu nedenle kanserin kandaki melatonin düzeyi ile ilişkilendirilebileceğini ortaya koymuş. Ayrıca kanser üzerinde olumlu etkilerinin bir diğer nedeni bağışıklık sistemini kuvvetlendirilmesidir. Epifiz bezinin çıkarılması ya da melatonin sentezinin engellenmesi sonucu bağışıklık sistemi baskılanıyor. Bu durumda dışarıdan melatonin verilerek baskılanmış olan bağışıklık sistemi yeniden etkinleştirilebilir.
Kısaca melatonin etkilerini sıralayacak olursak:
- Doğrudan antikanserojen etki gösterir
- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir
- Uyku düzenini kontrol eder
- Kemik rejenerasyonunu artırır
- Hücreleri yeniler ve yaşlanmayı geciktirir
- Biyolojik ritmi düzenler
- Kemoterapik ilaçların etkinliğini arttırır
- Antioksidant etki gösterir
Kaynaklar
Yazar : Hatile MOUMİNTSA
Üniversite : Yanya Üniversitesi
Bölüm : Kimya
Dergi : Sayı 18– Sayfa 23