Karbon vergisi sürdürülebilir enerji politikası için önemli bir araç
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi Türkiye’nin mevcut kömüre odaklı, yüksek karbonlu büyümeyi hedefleyen enerji politikasının sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) tarafından hazırlanan “Karbon Vergisi” adlı bilgi notu yayınlandı.
Bilgi notu, Paris İklim Anlaşması sonrası giderek daha fazla uygulanmaya başlanan karbon vergisinin ne olduğunu, hangi ülkelerde nasıl uygulandığını ve sera gazlarının azaltımı için uygulanan diğer finansal yöntemler ile karşılaştırmasını içeriyor. Karbon vergisinin sürdürülebilir bir enerji politikası için giderek daha önemli bir araç olduğunu ortaya koyan bilgi notu, bu mekanizmanın Türkiye için de önemli fırsatlar sunduğunu gösteriyor.
Paris İklim Anlaşması’nda da belirtildiği üzere iklim değişikliği, insanoğlunun karşılaştığı en önemli küresel tehditlerin başında geliyor. Bu tehditler, sadece çevresel etkileri değil aynı zamanda ekonomik ve sosyal olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Karbon vergisi, giderek daha da yaygın bir biçimde, ülkeler tarafından iklim değişikliğinin yarattığı ekonomik ve sosyal maliyetleri, sera gazı emisyonlarına neden olan sektörler tarafından ödenmesi için kullanılıyor.
Bu vergi uygulaması ile beraber, bir yandan, kamunun yüklendiği sosyal ve ekonomik maliyetlerin ilgili sektörler tarafından karşılanması amaçlanırken diğer yandan ise piyasaların daha düşük karbonlu ekonomik sektörlere yönlendirilmesi amaçlanıyor.
Karbon vergisi giderek yaygınlaşıyor
Karbon vergisi, hali hazırda 20’ye yakın ülke tarafından uygulanıyor. Aralarında Fransa ve Birleşik Krallık gibi gelişmiş ülkeler ile Meksika ve Güney Afrika gibi gelişmekte olan ülkelerin bulunduğu bu listeye, yakın zamanda Çin, Hindistan, Brezilya ve ABD gibi ülkelerin de eklenmesi bekleniyor.
Karbon ticareti gibi piyasa mekanizmalarına göre hem farklı sektörlerde kolayca uygulanabilir olması hem de kolaylıkla yürürlüğe sokulabilir olması yüzünden avantajlar barındıran karbon vergisi, sürdürülebilir bir enerji politikası için önemli bir mali araç olma potansiyeli barındırıyor.
Türkiye’nin enerji politikası sürdürülebilir değil
Türkiye’nin mevcut kömüre odaklı, yüksek karbonlu büyümeyi hedefl eyen enerji politikasının sürdürülebilir olmadığının belirtildiği bilgi notunda, mevcut politikanın sadece iklim değişikliği açısından değil aynı zamanda hava kirliliği gibi çevresel sorunlar açısından sorunlu olduğu ifade ediliyor. İklim değişikliği ve bu çevresel sorunların maliyetlerin bir çoğu mevcut durumda, kamu tarafından üstleniliyor.
Karbon Vergisi önemli fırsatlar sunuyor
Nef tarafından yaratılan Foldhome konsepti, evinizde olmasını hayal ettiğiniz ama bir eve sığamayacak alanların, istediğiniz dönemlere evinize dahil edilmesi anlamına geliyor. Örneğin Foldhome sayesinde evinize sinema salonu, Playstation odası, müzik odası, misafir odası ekleyebiliyorsunuz. Nef, tasarımı demokratikleştirme hedefi ile yola çıktığında, insanlara “Sizin kocaman bir eviniz olsaydı içinde ne olsun isterdiniz?” diye sormuş. Şimdi de Nef Vakfı bu soruları, yetimlere, kimsesizlere soruyor. Ve aynı mutluluğu bu çocuklara ulaştırmayı hedefl iyor. Emine Timur, bu proje kapsamında ihtiyacı olan kurumlara Fold odalar kuracaklarını söylüyor. Yetimhanelere sinema odaları, müzik odaları, madde bağımlısı çocuklar için boks odaları bu odalardan bazıları olacak.
Kaynak : dunya.com