Yaşlı Bakımı için Sosyal Robotlar

Yaşlı Bakımı için Sosyal Robotlar

Oldukça fazla yol kat eden robotlar, yıllardır insan faaliyetlerini desteklemekte; uzayda ve okyanusların derinliklerinde olduğu gibi tehlikeli ve erişilemeyen ortamlarda keşif yapılmasını sağlamaktadırlar. Yaşlanan yetişkinlere ve küçük çocuklara bakan yeni nesil robotlar tasarlanmaktadır.

Çok uzak olmayan bir gelecekte, yalnız yaşayan yaşlı insanlara ilaçlarını almaları, kitap okumaları ve bir robot tarafından -mecazi olarak- ağlayacakları bir omuz teklif edilmesi hatırlatılabilir.

Avrupa’nın yaşlanan nüfusu sağlık hizmetlerine artan bir yük getirdiğinden (toplam nüfus içinde yaşlıların payının önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması beklenmektedir) robotlar yararlı bir çözüm sağlayabilir. Bazı robotlar, yaşlıların daha uzun süre bağımsız yaşamalarına yardımcı olmak arkadaş-refakatçi olarak geliştirilmektedir.

Proje yöneticisi ve ACCRA adlı AB-Japonya projesinin koordinatör yardımcısı Estibaliz Arzoz-Fernandez, “Robotlar, sağlık sektörü ve yaşlı yetişkinler için çok önemlidir. Çünkü 20 ila 30 yıl içinde yaşlanan nüfusla ilgilenecek yeterli insan kalmayacaktır” dedi.

Astro ve BUDDY ile Tanışın

BUDDY, bağımsız yaşama yardımcı olmak için tasarlanmış bir robottur. Orta boy bir köpeğin boyundadır, etkileyici bir yüze sahiptir ve hareket etme ve konuşabilme yeteneklerine sahiptir.

ACCRA’daki araştırmacılar, BUDDY’yi ve bir başka robotu tasarlamaya yardımcı olmak için yaşlı insanları ve bakıcılarını bir araya getirmiştir

Arzoz-Fernandez, “Yaşlı insanlar gerçekten yanlarında bir varlığın olduğunu hissettiler ve böylece yalnız hissetmediler” demiştir. “Bu robotun onların sağlığını iyiye götüreceğini düşünüyoruz.”

BUDDY randevuları hatırlatabiliyor, e-kitapları yüksek sesle okuyabiliyor, matematik bulmacaları gibi bilişsel uyarılar sunabiliyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüntülü görüşme ayarlayabiliyor, cihazları açıp kapatabiliyor ve güvenlik için evde devriye gezebiliyor.

Şirketlere ve kamu sektörü kurumlarına yeni inovasyonlar hakkında tavsiyelerde bulunan Paris merkezli bir şirket olan Trialog’da proje yöneticisi olan Arzoz-Fernandez, bu özelliklerin yaşı ilerleyen kişilerin daha uzun süre bağımsız olarak yaşamalarına yardımcı olabileceğini söylemiştir.

Katılımcılar, BUDDY’nin en önemli iki yönünün duygusal ve bilişsel etkileşimleri olduğunu söylemiştir. Arzoz-Fernandez, geliştiricilerin geliştirmeye odaklanacakları şeyin bu olduğunu belirtmiştir.

Örneğin insanlar, BUDDY’nin “başını” okşadıklarında memnuniyetini, onun “gözlerine” uzun süre baktıklarında ise rahatsızlığını ifade etmesini sevmişlerdir.

ACCRA projesinin üzerinde çalıştığı bir diğer robot ise Astro idi. Astro, insanların ameliyat olduktan sonra toparlanmalarına ve hareketliliklerini geliştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış olan, uzun ve hareketli bir robottur. İnsanlar yürümek için ona yaslanabilmekte ve doktor tarafından reçete edilen egzersizlerde onlara rehberlik edebilmektedir.

Projedeki bakıcılar ve yaşlı katılımcılar, robotun daha yumuşak hareket etmesi ve insanların sorularına sözlü olarak yanıt vermesine izin vermesi gerektiğini söylemiştir.

Arzoz-Fernandez, “Bu tür bir birlikte oluşturma, kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendirilmiş bir robot geliştirmek için gereklidir”, demiştir. Tasarım mühendisleri, son kullanıcıların ne istediğini bildiklerini düşünebilir, ancak çoğu zaman durum böyle değildir.

Araştırmacılar, robotların başarılı olması için potansiyel kullanıcıların beklentilerini yönetmenin de önemli olduğunu bulmuştur. Arzoz-Fernandez, “Yaşlı kullanıcılar, insanların sağladığı etkinlikleri ve sohbeti bekliyor, ancak teknoloji henüz bu aşamada değil” demiştir.

İnsan hakkında bilgi edinebilen ve ilgi alanlarına göre onlarla sohbet edebilen robotlar geliştirmenin uzun zaman alacağını ve çok maliyetli olabileceğini açıklamıştır.

Pepper ve Cozmo ile Tanışın

Glasgow Üniversitesi’nde sosyal robotik profesörü olan Emily Cross, “Sosyal robotların mümkün olduğunca insan gibi görünmesini ve hareket etmesini sağlamak için çok zaman ve para harcanıyor, ancak araştırmalar robotların insanlara çekici gelmesi için bu pahalı özelliklere ihtiyaç duymadıklarını gösteriyor,” demiştir.

“Robotların daha insansı, sosyal veya süper çekici görünmesini ve hareket etmesini sağlamak için yoğun bir silahlanma yarışı var,” demiştir.

Prof. Cross, beyin görüntüleme kullanarak ve kalp atış hızı, göz bebeği genişlemesi ve cilt tepkilerini izleyerek insanların farklı robotlara verdiği tepkileri karşılaştıran Sosyal Robotlar adlı bir projeye öncülük etmektedir. Bu ölçümlerin insanların anket sorularına verdiği yanıtlardan daha doğru ve kullanışlı olduğu kanıtlanmaktadır.

“İnsan-robot etkileşiminin insan tarafını gerçekten anlamak, gerçekten etkili olan robotlar (geliştirme) açısından kaydettiğimiz ilerlemeyi hızlandırmamızı sağlayacaktır.”

Bir çalışmada araştırmacılar, insanların Pepper adlı insan görünümlü bir robota ve Cozmo adlı avuç içi büyüklüğünde bir çocuk oyuncağı robotuna verdiği tepkileri karşılaştırmışlardır.

Pepper bir konuşma yapabilmekte ve hareket edebilmektedir. Cozmo konuşamaz ancak ifadeli bir şekilde bakan gözleri vardır ve duygularını ifade etmek için sesler çıkarmaktadır.

Araştırma ekibi, Cozmo’nun beyin bölgelerini ve bilişsel süreçleri, insanların Pepper ile etkileşime girdiği zamana göre çok daha zengin bir şekilde dahil olan yollarla meşgul ettiğini bulmuştur.

Prof. Cross, “Bu yüksek oranda insan benzeri olan robota harcanan para ve Ar-Ge miktarı epey fazladır. Ancak Cozmo, çocuklarda ve yetişkinlerde sosyal biliş üzerinde çok daha fazla etkiye sahip olabilir,” demiştir. “Bu, bazı yönlerden çok şaşırtıcıdır ve yeterince fark edilmemiştir.”

Sosyal Robotlar projesi bir başka şaşırtıcı keşif daha yapmıştır: Birinin robotla ilk nasıl tanıştığı, robotun neye benzediği ve ne yapabileceği kadar büyük bir etkiye sahiptir.

Birine robotun oldukça yavaş olduğu söylenirse veya insanların yavaş konuşmasına ihtiyaç duyarsa bu, onların beklentilerini yönetir ve örneğin daha yavaş konuşarak davranışlarını deneyimden daha fazlasını elde etmek için uyarlayabilir. Bu, insan-robot dinamiklerini anlamak hayati önem taşımaktadır. Prof. Cross, “Söz konusu olan, insanlığın refahı, rahatlığı ve yaşama sevincinin geleceğidir,” demiştir.

Araştırmacılar, yaşlanan nüfusa sahip ülkelerin mümkün olan en kısa sürede piyasada etkili ve uygun fiyatlı “sosyal robotlara” ihtiyacı olduğunu söylemektedir.

Arzoz-Fernandez, “İyi haber şu ki, önümüzdeki on yıl içinde(belki de daha kısa sürede) yaşlıların bağımsız yaşama yeteneklerini arttıran robotlar satın alınabilir olabilir,” demiştir.

“Bu, yaşlı insanlar, refakatçileri ve sağlık sistemi için iyi olacaktır,” demiştir.

Kaynak: techxplore.com

967 Kez Okundu

Hacer Demir

27 Nisan 1993’te Bursa’da doğdu. Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Marka İletişimi bölümü mezunu. UÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde yüksek lisans yapıyor. İlgi duyduğu alanlarda eğitim ve programlara katılmayı, yeni şeyler öğrenmeyi ve kendini geliştirmeyi seviyor. Yenilikçi haberleri takip etmeyi ve çeviri yapmayı sevdiği için 2017 yılından bu yana İnovatif Kimya Dergisi ekibinde yer alıyor.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!