Bazı İnsanlar Covid-19’a Karşı Neden Daha Savunmasız?
Yaşlıları ve altta yatan sağlık sorunları bulunan insanları Covid-19’ a karşı ne daha savunmasız yapıyor? McGill Üniversitesi araştırmacıları öncülüğünde gerçekleştirilen yeni bir çalışmaya göre, virüsler farklı hayvanların konak hücrelerine bağlanabildiği için, enfeksiyon başlangıcında mevcut olan proteinde ipuçları bulunabilir. Yaşlılık ve hastalıkla birlikte daha büyük hücresel oksidasyon, yaşlıların ve kronik hastalığı bulunan insanların niçin daha sık ve daha ağır enfekte olduğunu açıklayabilir.
60 milyonu aşkın insan enfekte oldu ve yaklaşık 1,5 milyon insan Covid-19’dan hayatını kaybetti. Virüs tüm dünyada ekonomiyi ve gıda tedarik zincirini sekteye uğrattı. Niçin bazı hayvanların enfekte olduğunu ve diğerlerinin olmadığını anlamak, yeni tedavi ve terapilerin kilidini açabilir. İşlemsel ve Yapısal Biyoteknoloji Dergisinde yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar virüsün mevcut protein dizisini ve farklı türlere karşı konak hücre reseptörlerinin niçin bulunduğunu incelediler.
McGill Üniversitesi’nden Profesör Jaswinder Sing, ”Virüsün insanları, kedileri, köpekleri ve dağ gelinciklerini enfekte edebileceğini fakat, sığır ve domuzları etmediğini biliyoruz. Ayrıca, Covid-19 yaşlı ve sağlık sorunları bulunan insanları genç ve sağlıklı kişilere kıyasla daha şiddetli etkiliyor. Şimdiye kadar bunun sebepleri belirsizdi.” diyor.
Profesör Singh öncülüğünde bilim insanlarından oluşan çok alanlı bir ekip tarafından araştırma yönetildi. Ekip, Profesör Rajinder Dhindsa’yı (McGill Üniversitesi), Profesör Baljit Sing’i ( Calgary Üniversitesi) ve Profesör Vikram Misra’yı ( Saskatchewan Üniversitesi) bünyesinde bulundurmaktadır.
Covid-19 Hücreleri Nasıl Enfekte Ediyor?
Virüs bir kez konak hücre içine girdiğinde, hücrenin metabolik mekanizmasını kopyasını yapmak ve yayılmak için gaspeder. Virüs proteininin sivri uçları, hücre ve virüs etrafındaki membranları birbirine kaynaştırmak için konak hücre yüzeyinde bulunan ACE2 protein reseptörüne atak yapar. Bu proses virüsün hücre içine girmesini ve virüsün kendi yeni kopyalarını yapmak için hücrenin protein sentezleme mekanizmasına el koymasını sağlar. Daha sonra kopyalar diğer sağlıklı hücreleri enfekte etmeye devam eder.
Proteinler ve onların yapı taşları olan amino asitler incelendiğinde, araştırmacılar virüse duyarlı hayvanların birkaç benzer noktaların olduğunu buldular. İnsanlar, kediler ve köpekler gibi hayvanlar oksitleyici hücresel çevre tarafından birlikte tutulan özel disülfit bağlarıyla biçimlenen iki tane sistein amino asidine sahiptirler. Bu disülfit bağları virüs için çengel oluşturur. McGill Üniversitesi’nde emeritus (üniversitede emekli öğretim görevlisine verilen unvan ) biyoloji profesörü olan eş yazar Rajinder Dhindsa , ‘’ İncelememiz yaşlı veya altta yatan sağlık sorunları bulunan insanlardaki daha büyük hücresel oksidasyonun onları daha fazla virüs enfeksiyonuna, replikasyonuna ve hastalığına yatkınlaştırabildiğini ortaya koydu. ‘’ diyor.
Domuz, inek gibi virüse dirençli hayvanlar söz konusu olduğunda, bu iki sistein amino asidinden biri noksandır ve disülfit bağı meydana gelemez. Sonuç olarak, virüs hücreye tutunamaz.
Araştırmacılara göre, çapa oluşumunun engellenmesi Covid-19 için yeni tedavilerin kilidini açabilir. Araştırmacıların önerdikleri bir yöntem, bütün disülfit bağlarını bir arada tutan oksitleyici çevreyi engellemek olabilir. Profesör Sing ‘’ Antioksidantlar, konak hücre içine virüs girişini ve daha sonra daha fazla enfeksiyon oluşturarak hayatta kalmasını engelleyerek Covid-19 şiddetini azaltabilir. ‘’ diyor.
Araştırmacılar sonraki adımlar bakımından, CRISPR teknolojisinin protein dizilerinin düzenlenmesinde ve onların teorisini test edilmesinde kullanılabileceğini söylüyorlar. Araştırmacılar ayrıca aynı şekilde davranıp davranmadıklarını görmek için virüs girişini kolaylaştırabilecek ACE2 reseptörüne yakın diğer proteinleri de inceliyor.
Kaynak: news-medical.net
