Ferid Murad

Ferid Murad

Ferid Murad, nitrik oksitin (NO) memelilerin kardiyovasküler sisteminde sinyal molekülü olarak davrandığı keşfi için 1998 yılında Psikoloji veya Tıp alanında Nobel Ödülünü paylaşan Amerikalı bir doktor ve farmakologdur. Robert F. Furchgott ve Louis J. Ignarro’nun bağımsız çalışmasıyla birleşen çalışması kardivasküler tıp alanında önemli bir gelişmenin yolunu açtı.

Ferid Murad 14 Eylül 1936 yılında Gostivar’dan göçen Cezayirli bir baba olan Jabir Murad Ejupi ve Amerikalı Hristiyan bir anne olan Henrietta Bowman’ın oğlu olarak dünyaya geldi. İki erkek kardeşi var ve ailesinin restoran işlettiği yer olan Whiting, Hindistan’da büyüdü. Kardeşlerinden biri olan John Abderhaman 1938 yılında doğdu, diğer kardeşi Turhon Allen 1944 yılında doğdu. Ailesinin restoranının arkasındaki dört odalı bir evde büyüdü. Bu küçük ev şüphesiz ki büyük pahalı evler için olan isteğini etkiledi. Ailesi az eğitimli olduğu için Ferid mümkün olduğu kadar resmi eğitim almaya kararlıydı.

Ailesinin işlettiği restoranın, Ferid’in ve iki kardeşinin geleceğinde çok büyük bir etkisi oldu. Lavaboya ulaşmak için taburede durmayı başardıklarında bulaşıkları yıkadılar ve tezgâhın üstünü görmeye başladıklarında masaları beklediler ve kasanın başında durdular. Ferid bunu ilkokul ve lise boyunca her akşam ve hafta sonları yaptı. Ailesi özellikle bir restoran işletmesinde olduğu gibi uzun saatler boyunca çalışıyordu. Babası günde 16-18 saat çalışıyordu, annesi de günde yaklaşık babası kadar çalışarak bir yandan da çocuk büyütüyordu. Bir süre sonra ailesi, iki küçük daire, başka bir küçük işletme ve üst katta bulunan 21 uyuma odasının olduğu binanın sahibi oldu. Kiracıların çoğu yaşlıydı ve emekliydi ve annesi sık sık onlara bakıyor ve hasta olduklarında yemek yapıyordu. Annesi ve büyükannesinden merhamet ve cömertlik hakkında çok ey öğrendi ve bu da Ferid’in tıp alanında kariyer seçimini etkiledi. Babası bazı iş becerilerini ve tamir yapmayı öğretti.

Ailesinin durumuna bakarak önemli bir eğitim almasını gerektiğini biliyordu, o zaman bu kadar çok çalışması gerekmezdi. Ayrıca, 12 yaşındayken doktor olmaya karar vermişti ve olacağını biliyordu. Ailesi her zaman Ferid’i ve kardeşlerini eğitim almak ve yeni bir meslek edinmek konusunda destekliyordu. Bununla birlikte Ferid ve kardeşleri restoranda aldıkları bahşişleri saklama veya harcama konusunda bir özgürlükle büyüdü. Bu durum ayrıca dini tercihlerine de uygulandı. Babası Müslüman annesi Hristiyan’dı ve Ferid ve kardeşleri de Katolik bir toplumda yetiştirildi. Kardeşleri, Katolik kadınlarla evlendikten sonra Katolik oldular. Ferid ise üniversitede vaftiz edildi. Karısı presbiteryendi ve kızlardan ikisi Yahudi adamlarla biri ise Katolik bir adamla evlendi.

Ferid sekizinci sınıftayken, üç kariyer seçeneği ile ilgili bir yazı yazması istendi. Seçimleri; doktor, öğretmen ve farmakologdu (1948 yılında klinik farmakoloji tıpta bir bilim değildi). Liseden mezuniyetine kadar, kuzenlerinden sadece üçü liseyi bitirdi ve hiçbir akrabası üniversiteye gitmedi. İlkokul, ortaokul ve lise onun için çok kolaydı ve biraz çalışma ile lisede her dönem onu öğrencisi idi. Bir mil ve iki mil koşularında uzun mesafe koşucusu olarak şehri geçti. Ayrıca futbol ve basketbol oynadı ama zamanının çoğunu yedek kulübesinde geçirdi. Anaokulunda beri, onu bir hayli etkileyen arkadaşı Ronald Delismon dışında arkadaşı yoktu. Notlar, satranç, eskrim, spor gibi her şeyde sürekli yarıştılar.

Chicago Üniversitesi’nin 1950’lerde, lisenin üçüncü yıl sonra öğrenci kabul eden bir programı vardı ve oradan mezun olan arkadaşları Murad’ı başvurmak için teşvik etmişti. Ancak kayda değer bir düşünceyle üniversiteye gitmemeye karar verdi ve lisede son yılını tamamladı. Lisedeki son yılının harika olması açısından bu onun için doğru bir karardı. Yıl boyunca mükemmel notlar aldı, okul korosuna katılarak çok eğlenceli zamanlar geçirdi ve birçok operada başrol aldı. Lisedeki son yılı muhtemelen okul hayatında notlarla ilgili zorlayıcı olmadığı ve sürekli çalışmadığı bir yıldı. Ailesi üniversite masraflarına yardım edemeyeceği için en iyi bursu öneren okulları araştırdı. Donanma Akademisi ve Westpoint’ deki askeri programları değerlendirdi ancak tıp fakültesi için biyoloji eğitimini alamayacağını biliyordu çünkü bunlar dört yıllık askeri görevleri olan mühendislik programlarıydı.

Küçük ve mükemmel liberal sanat üniversitesi olan Grrencastle, Hindistan’daki DePauw Üniversitesi’nde Rektör Bursu için başarılı bir şekilde yarıştı ve 1954-1958 yılları arasında orada burslu okudu. İlk sınıfta notları iyiydi ancak, birkaç A, bir C ve geri kalanı B olduğu için mükemmel değildi, bunu da ortama kabul edilme ve kardeşlik derneğinde çaylak olmasına bağlıyordu. Sonraki yıllarda, daha fazla kendine güven ve daha iyi çalışma alışkanlıkları sayesinde notları giderek arttı. Bir süre kardeşlik derneğindeki diğer erkeklerle birlikte yaşadı ve bir ara küçük bir apartman dairesinde kaldı. Üniversitede, biyoloji ve kimyadan zevk aldığı için kimyada ikinci bir ana dal olarak eğitim gördü.

Üniversite boyunca masaları bekledi, anatomi ve embriyoloji laboratuvarında eğitim verdi ve eğitim masraflarını karşılamak için yaz boyunca bir bazen iki işte çalıştı. Sadece bir işte çalıştığımda, DePauw’da biyoloji, kimya, fizik veya Yunanca ve Latince ’de daha fazla ders almak için Hindistan Üniversitesi’nin yerel uzantılarında birinde ek matematik veya edebiyat dersleri alırdı.

1957’de üniversitenin ilk yılı bahar tatilinde Fort Lauderdale, Florida’da müstakbel eşi Carol Ann ile tanıştı. O ve ailesi St. Louis ’dendi. Carol’ın İngilizce ve İspanyolca’da uzmanlaşıp öğretmen olmak istediği DePauw’da birliktelerdi. Bahar tatilinden sonra beraber olmaya başladılar. Randevuları daha çok kütüphanede “çalışma randevu”larıydı ve son yılda birçok notunun A olmasından sonra Phi Beta Kappa’ya (Şeref Lisetesi) seçildi. Noel’de nişanlandılar ve 21 Haziran 1958’de DePauw’dan mezun olduktan haftalar sonra evlendiler.

Üniversitenin son senesinde tıp fakültelerine başvurmaya başladı ve St. Louis’de Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gitmeye karar verdi. Bununda birlikte, biyoloji bölümünde fakülte danışmanı olan ve paratiroid bezleri olmadan balıkların kalsiyum metabolizmasını nasıl yönettiğini anlamak için yaptığı projesinin danışmanı Forst Fuller Western Reserve Üniversitesi’nde yeni bir doktora programı önerdi. Ayrıca arkadaşı Bill Sutherland, babası Earl Sutherland’ın 1957’de Cleveland’da başlattığı birleşik derece programını önerdi. Program, her iki derece için bütün masrafları karşılıyordu ve yılda 2000 $’lık mütevazı bir burs veriyordu. Ferid bu programa hızlıca başvurdu ve Şubat 1958’de bir Cumartesi sabahında mülakata girdi ve tekliflerini kabul etti.

Nişanlısı Carol, Ferid’in yedi yıl daha eğitime başlamış olmasından endişeliydi ancak her zaman Ferid’i kariyerinde, eğitiminde ve ülke çapındaki birçok taşınmada onu destekledi. Ferid programa başladığında plan, Carol’ın lisede İngilizce öğretmesiydi. Bu plan Carol hamile kaldığında üç ay içerisinde değişti. Carol sadece bir dönem daha öğretmenlik yaptıktan sonra istifa etmesi istendi. Daha sonra Carol, yedek öğretmen, yarı zamanlı sekreter ve hastane kliğini koordinatörü olarak çalıştı. Ferid 1965’te mezun olduğunda tek yumurta ikizi dahil dört kızı oldu. 1967’de beşinci çocuğu ve ilk oğlu doğdu.

Yeni kombine programa başladığında Ferid’in akıl hocaları Farmakoloji Departmanı Başkanı Earl Sutherland ve Yard. Doç Dr. olan ve Sutherland’ın işbirlikçisi Theodore Rall’dı. Ferid orada programa başlamadan bir yıl önce, epinefrinin “ikinci habercisi” olan halkalı AMP’yi ve böbrek ilaçlarında glikojenoliz üzerinde glükagon aracılı etkisini keşfetmişlerdi. Ferid’in projesi, halkalı AMP oluşumu üzerine katekolamin etkisinin beta adrenerjik reseptör aracılığıyla ektilere bağlı olduğu göstermekti. Alquist önceden adrenerjik etkilerin, birçok katekolaminin göreceli potensiyeline dayanarak, alfa veya beta olarak sınıflandırılabileceğini rapor etmişti. Yeni ve tek beta adrenerjik reseptör rakibi olan dikloroizoproterenol de ayrıca henüz keşfedilmişti ve onları çalışmalarında yararlı bir rakip haline gelmişti. Katokolaminin, hem kalp hem böbrek ilaçlarında adenilat siklaz aktivasyonu üzerine, dikoloroizoproterenol, alfa engelleyiciler ve etki eden rakipler tarafından engelleme ile l-izoproterenol, ı-epinefrin ve l-noradrenalin bozukluğunun göreceli potansiyeli olarak gösterilen adrenerjik ektilere bağlı olarak etki ettiğini buldular. Ferid ayrıca, asetilkolonin ve diğer kolinerjik aracıların halkalı AMP üretimini engelleyen hormonların ilk açıklaması olan adenilat siklaz ilacını engellediğini buldu. Daha sonra, halkalı AMP’nin fosforilaz kinaz ve fosforilaz aktivasyonbu üzerine etkilerini engelleyecek aracılar ile ilgilenmeye başladı. Bu, yeni deneyler ve halkalı GMP, halkalı IMP, halkalı CMP vb dahil sayısız halkalı örnek ve diğer nükleotitler ile aşinalık gerektiriyordu. Bu nükleotitlerin ve onların örneklerinin bir çoğu, Suther ve Rall ile ortak çalışan Geneva’da profesör olan Theo Pasternak tarafından sentezlendi. Bu çalışma daha sonra Ferid’i, halkalı GMP ile çalışma isteğini etkiledi. Daha sonra tekrar, nükleotit yapmak için organic kimyada çalıştı.

Ferid, her sene tıp fakültesinde ve lisansüstünde birinciydi. Bu onun için hayatında, akıl hocalarıyşa çalışmak, biyolojide yeni alanda çalışak ve aktif olarak bir işin içinde bulunmak açısından mükemmel bir zamandı. Birçok disiplini ve çalışma alanını çalışmalarına uygulamak için bir araya getirebilen Earl Sutherland vizyon sahibi olduğu için çok sevdi. Tel Rall, “Pazar deneylerini” nasıl yapacağını öğretti. Veriler “yayınlanabilir” olsun diye Ferid, Ted’in gerekli kontrolleri ile o büyük ve karmaşık deneyleri tasarlayıp yürütebileceği Pazar günleriydi.

Ferid ve bölümdeki diğerleri, katekolamin, kolinerjik, ACTH, vazopresin gibi hormonların adenilat siklaz aktivitesini ve halkalı AMP üretimini artırıp azaltabileceğini saptayabiliyorlardı. Bundan önce, Sutherland’ın görüşü, reseptörlerin ve adenilat siklazın tek bir makromolekül veya membran hücrelerindeki sıkıca bağlanmışkomplekler olduğunydu. Öğrenci olarak Ferid’in çalışması ve diğerlerinin çalışması bu hipotezi sorguladı ve büyümekte olan hormon listesindeki farkı reseptörlerin adenilat siklaza henüz belirlenemeyn karmaşık yollarla birleşmesi gerektiğini önerdi.

Ferid ayrıca, tıp okulundan keyif aldı ve kendisini, kendisinden önce sunulan her şeyi öğrenmekte buldu. Neyin doğru ve önemli olduğunu belirleyemediğini biliyordu ve birçok öğretim görevlisi bunu kabul ediyordu. Her şey önemli olduğu için öğretilen her şeyi öğrenmeye başladı.

Western Reserv’deki tıp eğitimi için entegre edilmiş organ sistemi yaklaşımı bilgileri özümsemesine ve bütünleştirmesine izin verdi. Ayrıca, tıp, cerrahi, kadın hastalıkları, pediatri, ortopedi, nöroloji gibi konulardaki klinik rotasyonlardan keyif aldı. Gelecek akademik kariyeri için olası bir disiplin olarak düşünmediği birkaç klinik rotasyon vardı. Daha sonra her yıl tıp fakültesinin ve lisansüstü programının birincisi olduğunu öğrendi ve mezuniyette hem klinik tıp hem araştırma için ödül kazandığını öğrendi. Tıpta akademik kariyer, araştırma ve öğretme hakkında hiçbir şüphesi kalmamıştı.

Bursunu çocuklarına yetirmek için, Cleveland Kliniği’nde kadın hastalıkları bölümünde haftada bir veya iki gün ek olarak çalıştı. Bütün bunlar, 4 yıl için haftada bir veya iki gün, sabah 7’den akşam 7’ye on iki saatlik çalışma için 20.000$ içindi. Durgun günlerde, çalışabiliyordu, laboratuvar verilerinin inceleyebiliyordu ve araştırma protokolleri yazıyordu. Bazı gecelerde bütün gece çalışıyordu ve ertesi gün bütün gün derslere gidiyordu. Bu duruma klinik yazmanlığı yaparak ve haftada 4-5 gece ailesinden uzak kalarak devam etti. Ancak, programı izin verdiği zamanlarda ailesiyle akşam yemeği yiyordu. Eşi ve çocukları çok anlayışlıydı. Sadakatli bir anne ve eşi sayesinde çocukları onun yokluğunda harika çocuklar oldular.

Ferid 1965-1967 yılları arasında Massachusetts Genel Hastanesinde stajyerliğini ve ihtisasını yapmaya karar verdi. Dünyanın önde gelen bilim adamları, öğretmen ve klinik tedavi uzmanlarıyla mükemmel bir deneyim elde etmişti. Uzmanları ve baş doktorları arasında Alex Leaf, Dan Federman, Roman DeSanctis, Frank Austen, Sam Thier, Ken Shine vardı. Her gece ve hafta sonları nöbetçi olmasına rağmen tıbba daha fazla girmek istiyordu. Bununla birlikte, laboratuvarı özlüyordu ve her bahar “ikinci haberciler ve hormon sinyalleri” hakkında ne kaçırdığını görmek için Federasyon buluşmasının özetlerini okuyordu. Yapılması gereken sayısız “bariz deneyler” içeren bir kitap hazırladı. Daha sonrasında Kalp Enstitüsü’nde, klinik ortağı olarak gittiğinde, planladığı deneylerin çoğunu Martha Vaughan’ın laboratuvarında yapmak için fırsat buldu. Sutherlan ve Rall’ınkinden farklı tarzı ile mükemmel bir akıl hocasıydı. Ferid’e, halkalı AMP ve hormonal düzenleme ile ilgili bir çok alanı takip etmede özgürlük tanıdı.

Ferid NIH’de üç yıl kaldı (1967-1970) ve sonrasında Virginia Üniversitesi, Ferid’i Tıp Fakültesine yeni bir Klinik Farmakoloji Bölümü geliştirmesi için tıp ve farmakoloji alanına Doçent Doktor olarak çağırdığı. Yeni tıp başkanı Ed Hook ve yeni farmakoloji başkanı Joe LArner’ın teklifine direnemedi. Tıbbı İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tom Hunter, Dekan Ken Crispell, Bob Berne ve Bob Haynes gibi öğretim görevlileri NIH’den ayrılmak kararını etkiledi. Virginia Üniversitesi’ne 1 Eylül 1970’de katıldı ve kendi bağımsız araştırma kariyerini nasıl başlatacağını düşündü. Aracı hormon etkilerine yeni bir mümkün “ikinci haberci” olarak ortaya çıkan halkalı GMP ile çalışmaya karar verdi.

1975’te en genç profesörlerden biri olarak terfi ettiği Virginia Üniversitesinde 1970-1981 yılları arasında kaldı. Ayrıca, 1971’de Klinik Araştırma Merkezinin 1973’te Klinik Farmakolojinin müdürü olması istendi. Hem klinik hem temel çalışmalarda araştırma programları kurdu ve birçok meraklı öğrenci ve meslektaşını onunla çalışması için işe aldı. Bugüne kadar dünyada 82 meslektaşı ve öğrencilerinden yirmi profesör, başkan, araştırma müdürü ve daire başkanı eğitti ve onlarla işbirliği yaptı. Çok başarılı bilim adamlarını kendi laboratuvarında eğitmesini ve birçok yetenekli tıp öğrencisi ve yüksek lisans öğrencisinin kariyerini etkilemesini hayatındaki en büyük başarılarından biri olarak görüyor.

Tıp, farmakoloji veya endüstriyel pozisyonların başkanı olarak ülke çapında birçok üniversitesi pozisyonuna baktıktan sonraTemmuz 1981’de Stanford’a bağlı bir hastane olan Palo Alto Gaziler Hastanesi Başhekimi olarak Stanford’a gitmeye karar verdi. Orada tıp ve farmakoloji profesörü ve tıp bölümü başkan yardımcısıydı. Ken Melmon tıp başkanıydı ve ilk üç yıl boyunca birlikte 30 yeni öğretim görevlisi işe aldılar. 15 öğrenci, meslektaş ve çalışanın olduğu büyük ve verimli bir laboratuvarı yönetmeye devam etti.

1986-1988 yılları arasında Stanford’da Tıp Başkan Vekili olarak çalıştıktan sonra, ufukta yönetilen hasta bakımı ve onun hasta bakımı, araştırma ve eğitim üzerine etkileri konusunda endişeli hale gelerek, Abbott Laboratuvarlarında Başkan Yardımcısı olarak çalışmak için Stanford’dan ayrıldı. Birçok endüstri pozisyonunu düşündükten sonra, Önemli derecede vizyon sahibi olan işletme yüksek lisanslı, satış ve pazarlama başkanı Jack Schuler’dan dolayı öncelikle Abbot’u seçti. Schuler ona iş prensiplerini öğretti, Ferid ona ilaç keşfini ve gelişimini öğretti. Ferid’in, Abbot’un tüm kaynaklarına, bilimsel personeline ve başlangıçta sınırsız görünen araştırma bütçesine erişimin keyfini çıkardı. En sonunda büyük hastalıkların yeni tedavileri arandığında yeterli kaynağa sahip olunamayacağını öğrendi. Yine de, ilaç keşfi ve geliştirme programlarını yönlendirdiği dört yıl içinde, yeni ilaç hedeflerini keşfedebildiler ve çeşitli hastalıklar için klinik denemeler için yirmi dört yeni bileşik meydana getirdiler.

Ferid kendisiyle, kalkalı GMP ve nitrik oksit hakkında çalışan yaklaşık yirmi bilim adamı, iki NIH bursu, meslektaşları için dışarıdan birkaç fon ile çok verimli bir laboratuvarı yönetmeye devam etti. Şirket yöneticisi, başkan yardımcısı ve aynı zamanda dünyada birçok endüstriyel işbirliğini denetlediği için idari talepler ve seyahatler çok önemli idi. Abbott’dan ayrıldığında yaklaşık 1500 bilim insanı ve çalışanı denetliyordu ve şirket tarafından istenilen fazladan periyodik yönetim kursu hakkında tecrübe ile işletme yüksek lisanının eşdeğeri olan bir derece elde etti.

1993 yılında, yeni biyoteknoloji şirketi Moleküler Geriatri Kurumu’nun kurucusu, başkanı ve CEO’su olmak için Abbott’dan ayrıldı. Planı, başka bir yoğun araştırmaya dayalı biyoteknoloji şirketini yaratmaktı. Ne yazık ki, yatırım bankacısı söz verilen para miktarını hiç artırmadı ve en sonunda onun güç aktarma taktikleri sayesinde büyük miktarda kişisel bir servet kaybetti. Ferid daha sonra kendisini yatırımcı bulmak, şirketi ayakta tutmak ve faturaları ödemek için etrafta dolanırken buldu. Büyük bir ilaç şirketi ile ortaklık kurduktan ve özel bir şirket olarak biraz para aldıktan sonra akademisyenlere katılmak için şirketinden ayrıldı.

Birkaç başkan yardımcılığı, dekanlık pozisyonu ve başkanlıkları değerlendirdikten sonra bu pozisyonların kendisini, vazgeçemeyeceği şeyler olan laboratuvarı, meslektaşları ve öğrencilerinden tamamen uzak tutacağını fark etti. Nisan 1997’de, Texas-Houston Üniversitesi’nin yeni birleştirilmiş “Birleştirici Biyoloji, Farmakoloji ve Psikoloji” bölümlerinin başkanı oldu.

Ferid Murad

1998 Stockholm Konser Salonu, Nobel Kimya Ödülü

1998 yılında Ferid Murad, “kardiyovasküler sisteminde bir sinyal molekülü olarak nitrik asit ile ilgili buluşları” hakkında çalışması ile Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü Robert F. Furchgott ve Louis J. Ignarro ile paylaştı.

2011 yılında GeorgeWashingotn Üniversitesi’nde Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Bölümü’nde Profesör oldu.

2.035 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!