Geleceğin Otomobil Teknolojisi: Hidrojenli Araçlar

Geleceğin Otomobil Teknolojisi Hidrojenli Araçlar

Anne Devineaux, “Bu araç elektrikle çalışıyor ancak içerisinde batarya yok. Elektrik enerjisini içerinde bulunan hidrojenden elde ediyor. Bu gaz, kimilerine göre geleceğin çevre dostu yakıtı olacak.”

Benzin ve dizel gibi fosil yakıtların yerine hidrojen kullanmak, karbondioksit gazı oranını düşürebilmek için en iyi çözüm yöntemlerinden biri. Bir Avrupa araştırma projesi bu teknolojiyi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Avrupa’da sadece birkaç yüz hidrojenli araç bulunuyor. Danimarka bu teknolojide başı çeken ülkelerden. Hidrojen yakıt istasyonlarının tüm ülke genelinde yaygınlaştığı ilk devlet Danimarka.

Tejs Laustsen Jensen, Hydrogen Denmark CEO’su: “Bateri yerine yakıt tankı bulunuyor. Burada oksijen, hidrojenle tepkimeye girerek elektrik ve su üretiyor. Bu, kimyasal bir tepkime ancak aracın atık borusundan sadece su çıkıyor. Yani tek emisyon bu…”

Amaç, projeyi geliştirerek Avrupa genelinde 50 hidrojen istasyonu kurmak. Hidrojen yakıtını kullanan araç sayısının da iki katına çıkması gerekiyor. Elektrikli araçlarla kıyasladığınız zaman hidrojenli otomobiller birçok avantaja sahip.

Tejs Laustsen Jensen: “Araçlar sorunsuz çalışıyor ve motor da çok sessiz. İçten yanmalı araçların bütün avantajlarını koruyorsunuz ve bir yakıt istasyonuna gittiğiniz zaman depoyu doldurmak sadece 3-5 dakika sürüyor. Bu araçlar dolu bir depoyla 600 kilometre menzile kadar çıkabiliyor.”

Projenin amaçlarından biri de yenilenebilir kaynaklardan çevre dostu hidrojen elde etmek.

İngiltere’nin Sheffield şehrinde bulunan bir hidrojen yakıt istasyonu gerekli tüm teçhizata sahip. Rüzgar türbinleri çalışarak suyun içerisinde elektrikle ayrışım yapıyor ve bu sistem araçlar için gerekli olan hidrojeni üretiyor.

Ben Madden, Proje Koordinatörü, H2ME: “Şu anda kullanılan hidrojenin çoğu fosil yakıtlardan elde ediliyor. Ancak taşıma ve ulaşım için gerekli hidrojeni doğaya zarar vermeyen kaynaklardan elde etmek istiyoruz. Tek bir kabloyla, yenilenebilir enerji kaynaklarını hidrojen üreten sisteme, ve oradan da araçlara bağlayabiliyoruz.”

Araştırmalar, sudaki iki element olan hidrojen ve oksijeni daha randımanlı bir şekilde elektrolize edebilmek için yapılıyor. Hidrojen bir depoya, oksijende diğer depoya ayrıştırılıyor. Daha sonra hidrojen daha saf hale getirilerek muhafaza edilmesi kolaylaştırılıyor.

Bu şirket çalışmalarını saf hidrojen elde etmek için yapıyor.

Charles Purkless, İş Geliştirme Müdürü: “Daha az elektrik kullanarak, daha az maliyetli ve çok daha çevre dostu hidrojen üretebiliriz. Bunu her yerde başarabiliriz. Bir yakıt istasyonunda ya da, aklınıza gelebilecek her noktada… Böyle yakıt sevkiyatı ihtiyacını da ortadan kaldırabiliriz.”

En büyük zorluklardan biri de sektördeki maliyeti düşürmek. Hidrojenle çalışan araçlar ve bu yakıt türü, fosil yakıt kullanan araçlardan ve benzinden çok daha pahalı…

Ben Madden, Proje Koordinatörü, H2ME: “Amacımız hidrojenle çalışan araçların ve bu yakıt türünün fiyatını, 2025 yılında günümüz araçları ve yakıtlarıyla aynı maliyete çekmek.”

Peki hidrojenli araçlar elektrikli araçlarla yarışabilecek mi? TAYS Tejs sıfır emisyonla çalışan araç türlerinin giderek artacağını belirtiyor.

Tejs Laustsen Jensen, Hydrogen Denmark CEO’su: “Gelecek, elektrik ve hidrojen teknolojisinin karışımını kullanan yeni nesil araçlarda olacak. Zaten günümüzde hidrojen ve elektrik bataryasını birleştiren hibrit araçlar mevcut. Ancak, öncelikle fosil yakıtlarla çalışan teknolojilerle rekabet edebilmeliyiz.”

Firmanın hedefi, önümüzdeki 10 sene içerisinde Avrupa’da 10 binlerce hidrojenli aracın yollarda olmasını sağlamak.

Kaynak : euronews.com

886 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!