Gözde Tanımlanabilen Nörodejenerasyonu Gösteren Biyobelirteç
Boston Tıp Merkezi araştırmacılarının yaptığı yeni bir çalışmada, nörodejeneratif hastalıkların erken teşhis ve tanısı için bir belirteç olarak hizmet edebilecek iyi bilinen bir biyobelirtecin artık gözde tespit edilebildiği gösterildi. Daha önce beyin omurilik sıvısında ve kanda saptanan ve nörodejenerasyonu saptamak için biyobelirteç olarak araştırılan bir protein olan Nörofilaman hafif zinciri,vitröz mizahta veya göz içindeki sıvıda tanımlandı. Alzheimer Yayınlanan bu sonuçlar, bu biyobelirtecin Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıkların teşhisini hızlandırma potansiyelinin araştırılması için ışık oldular.
Alzheimer Hastalığı ve Parkinson Hastalığı gibi hastalıklar, beyindeki veya periferik sinir sistemindeki sinir hücrelerinin zamanla işlevini kaybetmesinin ve sonunda hücre ölümüne yol açmasının sonucudur. Bu ilerleyen hastalıklarla ilişkili fiziksel ve zihinsel semptomları ele almak için mevcut tedaviler olsa da, bilinen hiçbir tedavi yoktur ve erken tedavi, başladıktan sonra bu hastalıkların ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olabilir.
Bir oftalmoloji uzmanı ve Boston Tıp Merkezi’nde cerrah ve çalışmanın ilk ve ilgili yazarı olan Manju Subramanian, “Alzheimer hastalığı araştırmalarındaki en büyük önceliklerden biri, hastalığı semptomların başlangıcından önce teşhis etmenin yollarını geliştirmektir; bu, bu ölümcül hastalığın ilerlemesini durdurmaya yardımcı olabilecek erken tedaviye olanak tanır.”ifadesinde bulunmıştur. Nörodejeneratif hastalıklar şu anda klinik sunum ve tanısal testlere göre teşhis edilmektedir.Semptomlar ortaya çıktığında bu, hastalığın zaten ilerlediği anlamına gelir.
Biyobelirteçler, vücudun diğer bölümlerinde bulunan ipuçlarından yola çıkarak bir hastalığın varlığını erken aşamalarda tespit etmenin bir yolu olabileceği için nörodejeneratif hastalık araştırmalarının vurucu noktası olmaktadır. Önceki çalışmalar da amiloid ve tau proteinleri Alzheimer hastalığı için biyolojik belirteçlerdir ve beyin omurilik sıvısında, kanda ve göz çevresindeki sıvıda tespit edilmiştir.
Bu çalışmada kullanmak için, Boston Tıp Merkezi’nde önceden planlanmış göz ameliyatı geçiren 77 hastadan göz sıvısı örnekleri toplandı. Deneklerin yüzde altmış üçü erkekti ve ortalama yaş 56 yaşın biraz üzerindeydi. Sonuçlar, 77 hastanın hepsinin vitröz mizahında Nörofilament hafif zincirine sahip olduğunu ve bu biyobelirtecin daha yüksek seviyelerinin, amiloid-B ve tau proteinleri dahil Alzheimer hastalığı ile ilişkili olduğu bilinen diğer biyobelirteçlerin daha yüksek seviyeleriyle ilişkili olduğunu göstermiştir. Nörofilament hafif zincir seviyeleri, göz hastalığı ile önemli ölçüde ilişkili değildi, bu, bu seviyelerin, hastaları etkileyen klinik göz koşullarından etkilenmediği anlamına gelir.
Daha uzun yaşayan insanların sayısı, özellikle Batı dünyasında, önceki on yıllarda artarken, nörodejeneratif hastalıkların prevalansı da artmıştır. Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı, sırasıyla yaklaşık 5.5 milyon ve bir milyon Amerikalıyı etkileyen en yaygın iki nörodejeneratif hastalıktır.
Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde oftalmoloji doçenti olan Subramanian, “Beynin bir uzantısı olarak göz, beyinde patolojik olarak neler olduğuna dair önemli bilgiler sağlayabilir,” diye ekledi. “Bu sonuçların, nörodejenerasyon ortaya çıkmadan önce hastalığın varlığını tespit etmek için vücudun farklı bölgelerinde olup bitenlerle ilgili bilgileri kullanmanın başka bir yolunu ekleyerek geri dönüşü olmayan bir hasara yol açacağını umuyoruz. Bu hastalıkları ne kadar erken teşhis edip tedavi edebilirsek, hastalarımız o kadar iyi durumda olacaktır.” Sözlerini söylemiştir.
Bu çalışma, Ulusal Sağlık Enstitüleri Ulusal Yaşlanma Enstitüsü tarafından kısmen desteklenmiştir.
Kaynak: sciencedaily.com