Grip virüsünün varlığı ışık hızıyla tespit ediliyor
Araştırmacılar küçük konsantrasyonlardaki insan gribi virüsü H1N1’i erken teşhis eden yeni bir hızlı biyosensör geliştirdi. Bu erken teşhis potansiyel bir salgını bertaraf etmek için hayati bir önem taşıyor. Grip teşhisi için geleneksel yöntemler genel olarak yavaş ve pahalı ve erken virütik enfeksiyonları kaçırabiliyor. Aksine, yeni biyosensörün elektrik iletken polimeri voltajdaki 100 kat daha küçük değişimleri ölçüyor. Bu çalışma Tokyo Medikal ve Dişçilik Üniversitesi’nde, Biyomateryal ve Biyomühendislik Enstitüsü ile Moleküler Viroloji Enstitüsü arasındaki iş birliği ile gerçekleşti.
İletken polimerler elektriği ileten karbon bazlı moleküllerin bir sınıfıdır; ancak aynı zamanda biyolojik ortamlarda da kullanılabilirler. Biyosensör uygulamalarında çok gözde bir materyaldir, çünkü araştırmacılar polimerlere kolayca biyomolekülleri bağlayabilirler böylece onların grip virüsü gibi spesifik hedeflerle bağ oluşturmasını sağlayabilirler.
Bu çalışmada, poli(3,4-etilendioksitiyofen) (PEDOT), insan grip virüsü H1N1 ile bağ oluşturan ama kuşların grip türüyle bağ oluşturmayan bir fonksiyonel grupla modifiye edildi. “İletken polimelerlerin, inorganik gruplara sağladığı birkaç avantaj mevcut.” Diye açıklıyor çalışma sahibi Yuji Miyahara. “Bu avantajların birkaçı elektriksel ve iyonik taşıyıcıların iletimi, mekanik esneklik, düşük sitotoksisite, baskı veya dökme yöntemiyle düşük maliyetli üretim ve kimyasal sentez veya doping ile ayarlanabilir özellikler.”
Biyosensörün inşası için polimer film iki elektrodun arasına yerleştiriliyor. Dış kabuğunda küçük pozitif yük taşıyan, H1N1 solüsyonu ekleniyor ve virüslerin bazıları polimere yapışıp elektrodların ölçtüğü voltajı arttırıyor. Bu elektriksel metot sensörün çok küçük miktardaki virüsün varlığını tespit etmesini sağlıyor. Virütik yükler genel olarak hemoaglutinasyon (HAU) birimiyle ölçülüyor. Bu yeni sensör 0.013 HAU kadar düşük virütik konsantrasyonları bile tespit edebiliyor. Karşılaştıracak olursak, ticari olarak mevcut olan immunokromatografik testler sadece 1.13 HAU’dan büyük konsantrasyonları ölçebiliyor. Bu da hassaslıkta 100 kat artış gerçekleştiğini gösteriyor. Çalışmanın ikinci yazarı Shoji Yamaoka cihazın klinik uygulamalarını deniyor. “Bizim geliştirdiğimiz, spesifik bir virüsü tanıyabilen iletken polimer bazlı sensör. Bu cihaz giyilebilir görüntüleme ve hasta başı test için iyi bir aday.”
Kaynak: sciencedaily.com