Güneş Üzerindeki Patlamalar Depremleri Tetikleyebiliyor

Güneş Üzerindeki Patlamalar Depremleri Tetikleyebiliyor

Fotoğraf : Güneş’in bu renkli fotoğrafı, Solar ve Heliospheric Gözlemevi tarafından ultraviyole görüntüler kullanılarak oluşturuldu.

Dünyanın her yerinde depremler meydana gelebilir, yeni bir araştırmaya göre çoğu güneş tarafından meydana gelebilir.

Bilim adamları büyük ve güçlü depremlerin rastgele bir şekilde değil gruplar halinde meydana geldiğini gördüler. Ama bu şu ana kadar sır olarak kaldı.

Şuan, 13 Temmuz’da Scientific Reviews’te yayınlanan yeni araştırma, güneşteki güçlü patlamaların Dünya’daki kitlesel deprem olaylarını tetikleyebileceğine dair ilk güçlü – yine de tartışmalı – kanıtları öne sürüyor. Roma’daki Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü araştırma direktörü ve yeni çalışmanın ortak yazarı Giuseppe De Natale, “yeryüzündeki tüm depremler rastgele dağılmıyor aralarında korelasyonlar var, güneş aktivitesinin dünyadaki deprem oluşumunu test ettik.” diyor.

Depremler için Güneş Kaynağı

Çıplak göze güneş görece uysal görünebilir. Ancak yıldızımız, güneş sistemini sürekli olarak büyük miktarda enerji ve güneş rüzgârı şeklindeki parçacıklarla bombardıman ediyor. Ancak bazen, güneşin yüzeyindeki korkunç patlamalar, koronal kütle püskürmelerine veya özellikle iyonlar ve elektronlar dahil olmak üzere, güneş sisteminde aşırı hızlarda ilerleyen enerjik parçacık sellerine neden olur.

Bu yüklü parçacıklar dünyaya ulaştığında uydulara müdahale edebilir ve güç şebekelerini kapatabilir. Bu yeni araştırmalar güçlü patlamalardan gelen pozitif parçacıkların güçlü depremlere sebep olabileceğini söylüyor.

Tipik olarak depremler tektonik plakalar kayarken ve sarsılırken meydana gelir, kayalar birbirine geçtiğinde meydana gelir. Plakaları birbirine bağlayan sürtünme yenilince kayalar kırılır, muazzam enerji ortaya çıkar, yer sallanır.

Ancak bilim adamları dünyadaki büyük depremlerin rastgele şekilde değil gruplar halinde olduğunu söylediler ve farkına vardılar. Bu dünya çapındaki deprem partilerini tetikleyen bazı küresel etkilerin olabileceğini gösteriyor. Birçok araştırmacı daha önce bu nedenleri belirlemeye çalışmak için istatistiksel çalışmalar yapmış olsa da, şuan hiçbir ikna edici teori kesin olarak kanıtlanmamıştır.

Bu yüzden son araştırmacılar bu gizemi çözmek için hem depremler hem de 20 yıllık güneş aktivitesi için verileri incelediler ve korelasyonu araştırdılar. Ekip özellikle NASA-ESA’nın Güneş ve Helyosferik Gözlemevi (SOHO) uydusundan gelen verilerle güneşten dünyaya yayılan protonların (pozitif yüklü parçalar) ölçümlerini topladı.

Dünya’dan 900.000 mil (1.45 milyon kilometre) uzakta bulunan SOHO, gözlerini güneşe dikiyor ve bu da bilim adamlarının gezegenimize ne kadar güneş enerjisinin çarptığını izlemelerine yardımcı oluyor. Bilim adamları, güçlü depremlerin tarihsel kaydı olan ISC-GEM Küresel Enstrümantal Deprem Kataloğunu SOHO verileriyle karşılaştırarak, gelen güneş protonlarının sayısı ve hızları arttığında daha güçlü depremlerin meydana geldiğini fark ettiler. Spesifik olarak, güneşten akan protonlar zirveye ulaştığında, sonraki 24 saat boyunca 5,6 büyüklüğünün üzerindeki depremlerde bir artış oldu. De Natale “hipotezin bu istatistiksel testi çok önemli diyor.”

Depremler için Piezoelektrik Köken

Güneşteki proton akışı ve güçlü depremler arasındaki ilişki fark edildikten sonra araştırmacılar olası bir teoriye devam ettiler. Bu ters piezoelektrik etki adı verilen mekanizmadır. Önceki deneyler dünyanın kabuğundaki yaygın kuvarsın sıkışmasının piezoelektrik etkiye sebep olan işlemle bir elektrik darbesi oluşturabileceğini göstermiştir. Araştırmacılar bu küçük darbelerin zaten yırtılmaya yakın olan arızaların dengesini bozup depremleri tetikleyebileceğini söylüyor. Bazı araştırmacılar bazı olayların bizzat depremlerden kaynaklandığını düşünüyor. Ancak diğer birkaç çalışma, büyük depremlerden önce değil, güçlü elektromanyetik anormallikler tespit etti, bu nedenle depremler ve elektromanyetik olaylar arasındaki ilişkinin tam doğası hala tartışılıyor. Ancak yeni açıklama, bu elektromanyetik neden ve etkiyi tersine çeviriyor ve elektromanyetik anormalliklerin depremlerin sonucu olmadığını, aksine onlara neden olduğunu öne sürüyor.

Bilimde her zaman ki gibi güneşin depremleri tetikleyip tetiklemeyeceğin denemin olunmadan önce daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Ancak gelecekteki çalışmalar önerilen bağlantıyı sağlamlaştırmayı başarırsa, parlayan yıldızımıza yakından bakmak, yerin ayaklarımızın altında beklenmedik ve şiddetli bir şekilde sallanmasını daha iyi tahmin etmemize ve buna hazırlanmamıza ve muhtemelen hayatları kurtarmamıza yardımcı olabilir.

Kaynak : discovermagazine.com

1.037 Kez Okundu

Esra Karan

1994 yılında doğdum. Bursa teknik üniversitesi kimya mühendisliği lisans mezunuyum. Balıkesir üniversitesinde iş sağlığı ve güvenliği tezsiz yüksek lisansını tamamladım. İlgi alanlarım polimerler, petrokimya, gıda kimyası….

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!