Kimya sektörünün ülke gelişimine katkısı
Kimya sektörünün gelişimi uluslar arası akredite laboratuvar sanayici ve üniversite işbirliği pas sökücü sanayimiz önündeki yatırım maliyeti nasıl çözülür?
Kimya sektörü olmayan ülkeler sürekli sıcak paraya ihtiyaç duymalarında ki ana sebep nitelikli ürünleri yurt dışından almalarıdır. Nitelikli ürün üretebilmek için ise mutlaka gelişmiş kimyasal sektörüne ihtiyaç duyulur. Çünkü işin her alanında bu sektör vardır ve olmaya devam edecektir. Kimya sektörünüz gelişmemiş ise ham olarak çıkarttığınız ve çok ucuz fiyata sattığınız ham maddeleri işlenmiş olarak 100 katına alırsınız. Bir örnek ile açıklayalım bunu; Bor ülkemizde çıkmaktadır fakat amonyum tetrafloroborat borat ise yurt dışından ithal edilir. Bor kg fiyatı 0,35 kuruşlarda iken amonyum tetrafloroborat borat fiyatı 110 euro civarındadır. Bu aradaki fark 1200 kg civarı bor vererek 1 kg nitelikli ürün almak anlamına gelmektedir. Bu sadece bizim ülkemiz için geçerli değildir dünyada bir çok ülke aynı sorun ve zorunluluk ile mücadele etmektedir. Bize medeniyet getiren dünya hiçbir zaman bilim getirmemiştir. Çünkü bilim sizi köle yapmanın en kolay yoludur. Bu nedenle bilim denilince akla gelen en önemli dal fen ve kimya bilimleridir. Uluslar arası platformlarda ve gelişen ülkelerde bilim ve arge yatırımları ile ürge yatırımları eşit devam etmektedir. Türkiye gibi ülkelerde ise bilim arge ve ürge yatırımları maalesef çok büyük oranda eşitsizlik ile devam eder. Üniversite kürsüleri bilim üretmeye zorlanmak yerine bir onay kuruluşu gibi dizayn edilmektedir. Yetiştirilen öğrencilerin büyük kısmı sadece diploma alabilmek için okumaktadır
Peki sanayicinin yaptığı yatırım yanlışları nedir?
Bunun için öncelikle sanayicinin eğitilmesi ve üniversite işbirliğine zorlanmasının devlet destekleri ile sağlanması gerekir. Örneklemek gerekir ise bir laboratuvar kurmak arge yatırımı anlamına gelmektedir aslen bir kalite kontrol laboratuvarıdır ve gereksizdir. Aynı işlemleri çok basit bir üniversite laboratuvarında yapmak mümkün iken her işletme kendi laboratuvarını kurarak gereksiz bir yatırıma girer. Yan yana benzer cihazları alan bir sanayi sitesi görebilirsiniz. Sanayicinin bilinmeyene yatırımı olarak kabul ediyorum bunu. Çünkü laboratuvar cihazı firmaları kazanır siz sadece kazandığınız paranız ile laboratuvarım var dersiniz sonuç budur. Çok seri iş yapan ve kendine has özel işler yapan firmaları bu işin dışında tutuyorum. Bunun yerine uluslar arası akredite geniş ölçekli bir laboratuvar ve buna entegre şehir üniversite laboratuvarları ile desteklenmelidir.
Uluslar arası Akredite laboratuvar neden önemlidir
Teknoloji transferinin en önemli ayağı uluslar arası akredite laboratuvarlar dır. Çünkü devlet politikası olarak yurt içine girecek her ürün için belirli testler istersiniz. Bu testler esnasında test edeceğiniz ürünün bütün datalarını elinize almış ve incelemiş olursunuz. Sizin için stratejik ürün saydığınız ürünlerin dataları elinizde olur. Siz devlet olarak ne zaman ihtiyaç duyarsanız bu datalar ile istediğinizi yapabilirsiniz. Yarın ürün temininde zorlandığınızda elinizdeki data ile siz üretir ve bunu daha gelişmiş hale üniversitelerimiz ile getirebilirsiniz. Cari açığınızı kontrol altına almak mı istiyorsunuz hangi ürünü daha çok yurt dışından getiriyorsunuz elinizde data var. Maliyetleri biliyorsunuz ve üretip üretemeyeceğinize karar vermek kalıyor. Maliyetler elinizde size çok mu pahalı satıyorlar üretime değer mi işte bu bilgilerin tamamı akredite laboratuvarlar sayesinde ortaya çıkar. Peki ülkemizin her ürün için Avrupa ülkelerine satış için bu testlere kaç para ödediği biliniyor mu. Sadece bu ürünlerin bile bu akredite laboratuvarlar da test yapıldığını düşünürseniz yatırım maliyetini çok kısa sürede amorti edecektir.
Sanayici ve üniversite işbirliği nasıl sağlanmalı
Üniversite üretime yönelik ticari geliştirme yapan kurumlara dönüştürülmeli. Kısaca çevre mühendisliği ve kimya mühendisliği nasıl sanayiye entegre olur bunu anlatalım. Arıtma ile uğraşan bir işletmenin gelişimi ve çalışması üniversite çevre mühendisliği bölümü ve kimya bölümü ile beraber çalışmalı. Organize sanayi bölgeleri veya belediye arıtmaları üniversite arıtma ve kimya alanı olarak çalışmalı. Haftalık 2 gün bu işletmelerde dersler görülmeli uygulamalı bir şekilde öğrencilere anlatılarak piyasaya hazır öğrenciler yetiştirilmelidir. Kaplama tesisi olan işletmeler yine aynı kapsamda zorunlu olarak haftada 2 gün üniversite desteği almalıdır. Değişken olarak çevre mühendisliği ve kimya bölümü tarafından sistem kontrolü ve iyileştirilmesi yönünde buralarda çalışmalar yapılmalı. Öğrenciler işi yerinde uygulamalı olarak öğrenir iken işletmelerde eksikleri neticesinde üniversite tarafından sağlanan bilgi desteği ile gelişmelidir. Yapılan ön yağ alma banyosu nasıl neden kullanılıyor pas sökücü nasıl neden kullanılıyor öğrenmeli. Sağlıklı kaplama prosesi nasıl bunları işletme yaşayarak görmelidir. Okulu bitirip mezun olan öğrencinin gelişimi ancak bu şekilde sağlanır. Bu tür üniversiteler iştigal konularında uluslar arası akredite olmalı ve bu işletmelerin testlerini de bünyelerinde yapmalılar. Çünkü öğrenci ve işletme hoca hangi işi ne için ve nasıl yaptığını bilimsel olarak izleyebilmeli ve gelişimini buna göre yapmalıdır. Eksiklerimizi buna göre belirlemeliyiz ve iyileştirmeliyiz.
İhtisas organize sanayilerin kurulması ve sanayinin emlakçı sömürüsünden kurtarılması
İhtisas organize sanayiler ve üretim yapacak olan işletmelerin bir araya toplanması gerekir. Bunu ülkemiz yapıyor fakat izlenilen yol yanlış çünkü ihtisas organize açılmadan emlak simsarları tarafından fiyatlar şişiriliyor. Bu konuda yatırım yapacak kobilerin önü kesiliyor. Yada büyük işletmeler tarafından kapatılan arsalar daha sonra kobilere kiralanarak kobilerin büyüme esnasında önü kesiliyor. Burada izlenmesi gereken yol bu işi yapan kobilerden istediği arsa veya tesis ile ilgili bilgi alıp buna yönelik dünyada uygulanan projelerin ülkemizde de uygulanmasını sağlamak gerekir. Ülkemi nasıl kobilerin önünü açabilir yatırımı örnekleyelim; İşe yaramayan atıl araziler bulunmalı bunlar tarım alanı dışında olmalıdır. Buraya hangi iş dalına uygun tesis yapılacağına ve kapasitesine karar verilmelidir. Bu kapasite bu işi yapan sanayi odası kayıtlarından rahatlık ile çıkartılabilir. Yıllık büyüme endeksine göre 50 yıl sonrayı ön görerek bu işlem yapılmalıdır. Bir kaplama tesisi örnekleyelim yatırım için bu işi dünyada yapan en gelişmiş fabrika dizaynı alınarak inşa edilmeli. Sistem hem denetlemeye açık aynı zamanda işi yapacak olanın gelişimine göre fikirleri alınıp karar verilmelidir. Uygun arıtma 50 yıl sonrayı öngörüp yapılmalıdır.
Sanayimiz önündeki yatırım maliyeti sorunu nasıl çözülür
Sanayinin önündeki bir diğer etken de yatırım maliyetidir. Çünkü sanayici stabil bir fiyat ile yatırım yapabilme sorunu yaşamaktadır. Sanayilerin bir çoğu kira getirisi yüksek olması nedeni veya yanlış arsa politikaları. Organize arsa fiyat politikaları emlak simsarlarının elinde olması da yatırımın önündeki bir diğer engeldir. Sanayi kira fiyatları belirli bir şarta dayandırılmalı ve metrekare kira maliyetleri düşürülmelidir. Bunun için yapılması gereken kira vericilere getirilecek olan ek vergi yükü ve boş arsaların değerlendirmeye alınmasıdır. 15 sene önce tarla olarak aldığı sanayi arsasını hala boş tutanlara yaptırım getirilmelidir. Yada yapıp fahiş fiyatlar ile kiraya vermeye çalışanlar nedeni ile bir çok işletme yurt dışına gitmiştir bunun önüne geçilmelidir. Bunun önüne bir kanun ile geçilebilir. Sanayi arsasını ya fabrika yapacak veya tapu fiyatından organize sanayi bölge müdürlüklerine terkini yapacak düzenleme getirilmesi gerekir. Üretim yapılması gereken sanayi bölgelerini emlakçıların cazibe merkezi olmaktan çıkarmak gerekmektedir. Bunun için kira ve satış fiyatlarında üretim yapacak firmaya avantajlar ve teşvikler verilmelidir. Fabrikasını kiraya verecek yatırımcıya ise ek vergiler ile önü kesilmelidir. Bunun için bizim önerimiz ise arsa ; Sanayi bölgelerinde arsası olanlara ve fabrika yapmamış olanların arsaları tapuda görünen fiyattan istimlak edilmeli. Bu arsalar bulunduğu sanayi bölgesine devri sağlanmalı. Fakat bu arsaların üretim yapacak olanlara verilmesinin de takip edilmesi gerekmektedir. Yoksa başka bir açık doğacak bu defa organize sanayileri yönetimleri cazibeyi yatırıma dönüştürmeye çalışacaktır. Bu arsaların peşkeş çekilmesinin önüne geçilmesi gerekir. Bir diğer önerimizde fabrika kira ilişkisine; Sanayide belirli bir dönümü geçen kira getirisinden veya belirli bir fiyatın üstündeki kiradan ek vergi almak. Örneğin evlere getirilen kira vergi ilişkisi sanayide daha ağır şekilde uygulanabilir. Yıllık otuz bin tl kırk bin arası ek %10 kırk bin elli bin arası %15 ve kademeli olarak artış sağlanmalı. Yatırımcı kira getirisi yerine üretim yaparak kazanmaya yönlendirilmelidir. Çünkü üretim yapacak olan kobilerin en önemli gider kalemi kira ve fabrika arsa fiyatlarıdır.
Kaynak : milliyet.com.tr