Noel Süslerinin Kimyası ve Onları Mümkün Kılan Büyük Bilim İnsanı
Baron Justus von Liebig olmasaydı, Noel oldukça farklı görünebilir ve tat verebilirdi. Ancak yemek sosunuzda kullanılan bulyonlardan evinizdeki aynalara kadar her şeye katkısı olmasına rağmen, onu duymanız pek olası değil.
19. yy.’ın büyük bir bölümünde, Liebig birçok turtada parmağı olan bir bilim kurumu deviydi. Bitkilerin temel besin ihtiyaçlarını karşıladı ve sonra “gübrelemenin babası” olarak bilinen bilim çemberinde ilk gübreyi geliştirmeye devam etti. Bu çalışma, mahsulleri beslemek için hayvan gübresi üzerindeki bağlılığı ortadan kaldırdı ve Brüksel lahanasının yığını dahil endüstriyel tarımın yolunu açtı.
Alman kimyacının ilgi alanları aynı zamanda insan beslenmesine kadar uzanıyordu. Pişmiş etten akan özsuyunun değerli besin bileşikleri içerdiğine ikna oldu ve aşçıları, eti, özsuyunda mühürlemek için kavurmaya/kızartmaya teşvik etti. Daha sonra bunun tam bir zırvalık olduğu ortaya çıktı, fakat 150 yıl sonra onun tavsiyesini hala dünyanın dört bir yanındaki Noel yemeği şefleri takip ediyor.
Et sularına olan takıntısı aynı zamanda besleyici bir et ikamesi sağlamak için onu sığır eti özleri oluşturmaya yönlendirdi. Özün ete göre oldukça zayıf ve özellikle besleyiciliği olmayan bir alternatif olduğu ortaya çıktı – ancak Liebig Extract of Meat Company bulyonlar ile pek çok Noel yemek sosunda yer bulan Oxo’ya dönüştü.
Video: Noel Süsleri Nasıl Yapılır – Tollen Reaksiyonu
Aynalar ve Süsler
Yine de Liebig’in en görünür katkısı, Noel ağacınızda asılı olabilir. Noel ağaçlarının kökleri Roma tanrısı Saturn’e dayanan içki içme, şarkı söyleme, hediye takası içeren dini bir festival olan – kış gündönümünün Roma’ya özgü eğlenceli kutlamalarına kadar uzanır. Sonra 16. Yy.’da muhtemelen dekore edilmiş, süslü ağaçlar evlere getirildi ve bu Alman fikri daha sonra 19. Yy’ın ortalarında Kraliçe Victoria tarafında popülerize edildi.
16. yy.’dan ileri gelen, ağaçlar için ilk rapor edilen cam dekorasyonlardan bazıları Almanya’nın Lauscha kentinde Greiner ailesi tarafından üretilen boncuk çelenklerdi. Yaklaşık 250 yıl sonra, aile hala süs eşyaları yapıyordu ve Hans Greiner aynalı iç yüzeylerle dekore edilmiş kuru yemişli ve meyveli süslü cam ile ünlendi.
O zamanlar aynalar birçok kesim için aşırı pahalıydı ve cıva kullanılarak cama ince bir kalay film yapıştırılarak yapılıyordu. İşlem son derece toksik cıva buharı ürettiği için tehlikeliydi ve bu da gelecek on yıllar boyunca kullanım dahilinde insanlara nüfuz edebilirdi. Hatta, antik cıva aynaları tabanlarında biriken cıva damlacıkları ile tanımlanabilir.
Hans Greiner’in süsleri ortaya çıkarmasıyla aşağı yukarı aynı zamanda, Liebig, laboratuvarında kullanmak üzere gümüş cam eşyalar için çok daha güvenli yollar geliştiriyordu. Onun yöntemi gümüş nitrat, amonyak ve basit şekerlere dayanıyordu. Ve cam üzerinde birikmiş gümüş metallerinin inanılmaz derecede intizamlı, kristal berraklığında film ile sonuç verdi. Bu, teleskop aynalarını da içererek bilimin diğer alanlarında kullanılmak üzere kısa sürede uyarlandı ve yine kısa sürede Greiner gelişimin rüzgarını yakaladı ve onu, süslemeleri içine dahil etti. Sonuç olarak süreç, onları sıradan bir şekilde üretecek kadar ucuz hale getiren seri üretilen aynalara da yol açtı.
Liebig, kendi gümüşleme yöntemini geliştirdikten kısa bir süre sonra, aldehitler adı verilen belirli kimyasal grupları tanımlamak için işlemi, analitik bir tekniğe dönüştüren başka bir Alman kimyacı Bernhard Tollen tarafından bu sürece ince bir ayar yapıldı. Tollen’ın tekniği içinde taşıdığı kabı hızlıca gümüşleme gibi güzel bir yan etkisi vardı. Elinizde aynalanmış bir yüzey görmek gerçek bir hazdır, bu da onu bütün dünyada kimya derslerinin favorisi yapar.
Kaynak: phys.org