Organik Işık Saçan Bitkiler Projesi
Gebze Teknik Üniversitesi’nden Murat Şahin’in geliştirdiği proje bitkilerin etraflarına ışık saçmasını mümkün kılıyor. Bu teknoloji hem enerji tüketimimizi düşürecek hem de oksijen seviyesini artıracak.
İlk kez 1851’de Londra’da, bu yıl ise Antalya’da düzenlenen dünyanın en büyük fuarı Expo’nun birçok yeni teknolojinin tanıtıldığı yer olma gibi bir özelliği de var. İlk televizyon, ilk röntgen makinesi, ilk cep telefonu hep EXPO’larda tanıtılmış. EXPO 2016’da ise bir Türk bilim insanının, Murat Şahin’in projesi öne çıktı: Organik Işık Saçan Bitkiler. Şahin’in projesine göre gelecekte sokak lambalarının yaptığı şeyi bitkilerin yapması olasıydı.
Murat Şahin projesini anlatmaya uzun yıllardır OLED aydınlatmaları üzerine çalıştığını söyleyerek başladı. OLED, LED’lere göre çok daha verimli bir teknoloji. Şahin’in söylediklerine göre OLED ampuller daha az enerjiyle daha parlak ışık yayabiliyor. Mesela LED’ler 1 watt’a karşılık 110 lumen değerinde ışık üretir. OLED ise 1 watt’a 250 lumen…
“D-100’ün aylık aydınlatma gideri 2 milyon lira”
OLED teknolojisini geliştirmek için yola çıkan Şahin ilk önce atık bitki ve meyve kabuklarından OLED lamba yapmak için çalışmaya başlamış. “Portakal kabuklarını çöpe atıyoruz ama aslında turuncu ışık yayan molekülleri var. Ben bu molekülleri nasıl kullanırız diye araştırıyordum. Karşıma biyolüminesans moleküller çıktı. Biyolüminesans çok teknik bir terim gibi ama halk arasında en çok bilinen örneği ateş böcekleri. Sarı-yeşil bir ışık veriyorlar. Üstelik bir canlıda ışık oluşurken hiç ısı ortaya çıkmıyor” diyor.
Bitkilere bu biyolüminesans moleküllerini sentezleyerek onlardan ışık kaynağı elde edeceğini fark etmesi de uzun sürmemiş. Bu, maliyeti çok düşük olan bir ışık kaynağı. Şahin hemen hesaplamaya başladığını anlatıyor: “Sokak lambaları akşam 19.00’da yanıyor, sabaha kadar sönmüyor. Enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 35’i aydınlatmaya gidiyor. Yıllık 120-130 milyar lira. Sadece sokak lambaları olarak düşünün: İki sokak lambasının arasında genelde 40 metre mesafe olur. Ben D-100 karayolunu hesapladım. Aylık aydınlatma gideri 2 milyon lira.”
“Oksijen üretimine devam ediyorlar”
Bu teknolojinin en önemli özelliği ise biyolüminesans molekülleriyle bitkilerin ışık saçması sağlansa da bunun onlara hiçbir zarar vermemesi. Üstelik oksijen üretmeye de devam ediyorlar. Sokak lambaları yerine yeni ağaçlar diktiğimizi düşünün. Bu hem daha az enerji hem de daha çok oksijen demek.
Şahin şu an neredeyse tüm mesaisini bu projeye harcıyor. Hedefi iki yıl içinde bir ürün elde etmek. Fakat bunun için hem maddi desteğe hem de biyoloji, ziraat mühendisliği gibi alanlardan yardıma ihtiyacı var. Şahin “Gerekli desteği bulursam daha kısa sürede de bu ürünü hazırlarım” diyor. Yani kısa bir süre sonra hayatımızın değişmesi mümkün. Şahin hayatımızın nasıl değişeceğini de anlatıyor: “Şimdi belediyeler ağaç dallarına LED’leri sararak güzel bir görüntü ortaya çıkarıyor. Bu teknolojiyle ona gerek kalmayacak çünkü bitkiler kendi ışığını saçacak. Üstelik her renk olabilecek. Bu ithalat olasılığı çok yüksek de bir ürün. Ekonomik olarak da avantaj sağlayacaktır.”
Kaynak : milliyet.com.tr