Pluripotent Kök Hücrelerden Saç Taşıyabilen İnsan Derisi Oluşturuldu
Fotoğraf: Saç taşıyabilen bir cilt organoidi.
Amerikalı araştırmacıların insan pluripotent kök hücrelerinden oluşturdukları organoid kültür sistemi, cilt üretiyor.
Araştırmanın baş yazarı, Harvard Tıp Fakültesi ve Boston Çocuk Hastanesi’nden Dr. Karl Koehler, “İnsan saçının laboratuvar ortamında sadece kök hücrelerden yetiştirilebilmesi, cilt biyolojisi camiasının on yıllardır hedefi idi. Araştırmamız, bunu başaran ilk çalışma.” dedi.
Dr. Koehler ve meslektaşları, geçmiş çalışmalarda geliştirilen 3D kültür tekniği sayesinde insan kök hücrelerini yaklaşık 150 gün boyunca bir deri organoidde inkübe ettiler.
Koehler, “Kültürde yaklaşık 70 gün sonra saç kökü üreten insan derisi oluşturmak için yeni bir prosedür geliştirdik.” dedi.
“Saç kökleri büyüdüğünde, kökler radyal olarak dışarı doğru uzanır. Bu tuhaf görünümlü yapı, dokunaçları ile bir derin deniz canlısı gibi görünür.
“Kuluçka döneminden sonra, araştırmacılar cilt organoidlerinin çıplak farelerin cildine entegre edilip edilemeyeceğini test etti. Farelere aşıladıkları organoidlerin yarısından fazlası insan saçı folikülü yetiştirmeyi başardı.”
Araştırmacılar, kültürden geliştirilen cilt organoidinin ceninlerdeki yüz cildi ve saçına benzediğini de eklediler.
Bu çalışma, organoid tarafından üretilen tüylü cildin fare cildine entegre olabileceğini, dolayısı ile cilt ve yüz rekonstrüksiyonunda potansiyel uygulamalarda kullanılabileceğini gösteriyor.
Harvard Tıp Fakültesi ve Boston Çocuk Hastanesi’nden Dr. Jiyoon Lee, “Bu, rekonstrüktif ameliyatlar için potansiyel olarak sınırsız bir yumuşak doku ve saç kökü kaynağı sağlayan büyük bir yenilik olabilir.” dedi.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ortak yazar Dr. Taha Shipchandler, “Cilt yenilemeleri, hastaları tedavi ederken oldukça önemli.” diye ekledi. “Bu büyümeyi bir ortama taşıyabilir ve hastalara kolayca uygulayabilirsek birçok yaralanmayı veya rekonstrüksiyonu tedavi etme biçimimizi değiştiririz. Bunun tıp alanında derin bir etkisi olacaktır.”
Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı.
Kaynak: sci-news.com