Yer Fıstığı Alerjisini Tetikleyen Genler Ortaya Çıkıyor!
Mount Sinai araştırmacıları, yer fıstığına karşı şiddetli alerjik reaksiyonlar yaşayan çocuklarda yüzlerce başka geni aktive eden altı gen tespit ettiler. Bu, insan araştırmalarında, akut yer fıstığı alerjisi reaksiyonlarını tetikleyen genleri, plasebo kontrollü çift-kör yaklaşım ile tespit eden ilk çalışmadır. Bu yaklaşımda, yer fıstığı sindirilmeden önce, sindirme sırasında ve sonrasındaki gen ifadelerinin kapsamlı dizilimi söz konusudur.
Bu çalışma, yer fıstığı alerjisi olmayan bir kontrol grubu yerine her deneğin reaksiyonlarının kendi reaksiyon öncesi durumlarıyla karşılaştırılması ve çocuklarda alerjik reaksiyonlar süresince gen ifadesini incelemesi açısından da bir ilkti. Bu yaklaşım, araştırmacıların, alerjik reaksiyon sonucu değişen gen ifadelerini kesin olarak saptanmasına izin verdi.
Yer fıstığı alerjisine sahip bireyler için standart tedavi yer fıstığından kaçınma ve alerjik reaksiyonlar için hızlı bakımdır. Bağışıklık artırıcı tedavi (immünoterapi) gelişme göstermiştir, ancak tüm bireyler için etkili değildir, olumsuz yan etkileri vardır ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanmamıştır.
Araştırmanın başyazarı Supinda Bunyavanich, ‘’Bu çalışma, yer fıstığı alerjisi reaksiyonlarını tedavi edecek yeni terapiler için hedef olabilecek gen ve moleküler proseslere dikkat çekiyor. Fıstık alerjisinin genel olarak nasıl işlediğini anlamak için önemli.’’ diyor. Aynı zamanda, Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi, Pediatri, Genetik ve Genomik Bilimlerde Doçent olan Bunyavanich, ‘’ Fıstık alerjisi reaksiyonları sırasında vücutta meydana gelen her şeyi hala tam olarak anlamıyoruz. Ancak, yer fıstığı alerjisi üzerine çalışmalarımızı yönlendirmek için bu genleri kullanabilir ve umarım, bu alerjiye sahip birinin ne kadar güçlü tepki vereceğini tahmin edebiliriz.’’ diye ekledi.
Araştırma ekibi, fıstık alerjik 40 çocuğun kan örneklerini topladı. Ve bunu, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü bir oral besin yükleme öncesi, yükleme sırası ve sonrası için yaptı. Denekler, 20 dakikalık aralıklarla bir alerjik reaksiyon görülünceye dek arttırılmış miktarda ya da birikmiş doz olarak 1.044 gram yer fıstığı yedi. Farklı bir günde, aynı denekler artırılmış dozlarda plasebo yulaf tozu yedi ve benzer biçimde kan örnekleri alındı. Ekip daha sonra bu kan örnekleri üzerinde kapsamlı RNA dizilimi ve bunu takiben hangi genlerin ve hücrelerin aktive olarak alerjik reaksiyonu tetiklediğini belirlemek için hesaplamalı veri analizi gerçekleştirdi.
Dr. Bunyavanich, ‘’Diğer çalışmalar, besin alerjisi olan insanlardaki gen ifadelerini inceledi ve bunları besin alerjisi olmayan insanlarla karşılaştırdı. Bizim çalışmamızın güçlü yönlerinden birisi, yer fıstığına aktif olarak tepki gösteren çocukların gen ifadelerine bakmamız ve bu kişiyi tepki süreci boyunca takip etmemiz ki bu da alerji reaksiyonu sırasında genetik ve moleküler düzeyde neler olduğunun detaylı ve kapsamlı bir resmini sağladı.’’
Bu araştırmanın kısıtlamalarından biri, sadece yer fıstığı alerjisine odaklanmış olması. Dr. Bunyavanich ve ekibi gelecekte, süt ve yumurta gibi diğer yaygın alerjenleri hedef alan çalışmalar yürütmeyi planlıyor.
Kaynak: news-medical.net