Kan Basıncınızı Düşürmek için Flavanol Tüketin!
Fotoğraf: Flavanol; kateşin, epikateşin, epigallokateşin, epikateşin gallat ve epigallokateşin gallatı içeren geniş bir flavonoid grubudur. Çayda, kakaoda, baklagillerde, kırmızı şarapta ve üzüm, elma ve yaban mersini gibi birçok meyvede bulunurlar. Marijana.
Scientific Reports dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada, yüksek flavanol içeren diyetlerin önemli ölçüde daha düşük sistolik ve diyastolik kan basıncı ile ilişkilendirildiği ve kan lipidleriyle ters orantılı olduğu gözlemlendi.
Reading Üniversitesinden beslenme uzmanı Profesör Gunter Kuhnle, “Daha önce büyük popülasyonlar ile yapılan çalışmalar, katılımcıların bildirdikleri verilere dayanmıştır. Ancak bu araştırma, belirli bir biyoaktif bileşik ile sağlık arasındaki ilişkiyi objektif olarak inceleyen ilk epidemiyolojik çalışmadır.” dedi.
“Çalışmamızda flavanol tüketimi ile düşük tansiyon arasında anlamlı ve önemli bir ilişki olduğunu görmekten mutluluk duyuyoruz. Bu araştırma, İngiliz diyeti gibi alışılmış diyetlerin de flavanoller açısından zengin olduğunu gözler önüne seriyor.”
Çalışmada, Profesör Kuhnle ve meslektaşları, flavanol tüketimi ile kan basıncı ve diğer kardiyovasküler hastalık risk belirteçleri arasındaki ilişkiyi araştırdı.
European Prospective Investigation into Cancer (EPIC) Norfolk’a kayıtlı 25618 kişinin verilerini analiz ettiler.
Flavanol alımı en düşük olan yüzde onluk kesim ile en yüksek olan yüzde onluk kesim arasındaki kan basıncı farkı 2-4 mmHg arasındaydı. Sonuçlar, özellikle hipertansiyonu olan katılımcılarda daha belirgindi.
Bu sonuçlar, Akdeniz diyeti veya DASH diyetini takip edenlerde gözlemlenen kan basıncı değişiklikleri ile de ilişkilendirilebilir.
Mars Edge’in Baş Bilim Sorumlusu olan Dr. Hagen Schroeter, “Bu çalışma, diyet flavanollerinin sağlık için önemine yönelik önceki çalışmaları desteklemekte.” dedi.
Araştırmacılar, “Bu çalışmada flavanol tüketimi, objektif biyobelirteçler geniş ölçekte uygulanarak incelendi. Bu, katılımcıların bildirisine dayanan gıda tüketim verileri ve mevcut gıda bileşimi veritabanlarının eksiklikleri dolayısı ile sınırlı kalan geçmiş çalışmalara kıyasla daha net sonuçlara ulaşmamızı sağladı.” diye eklediler.
Kaynak: sci-news.com
