Kamera Tabanlı Ayırma Sistemi, Plastiklerin Geri Dönüşümünde Devrim Yaratabilir
Yeni bir araştırma projesi, plastik atıkları türlerine göre ayırabilen kamera tabanlı bir ayırma sistemi geliştirmeyi hedefliyor. Makine, plastik geri dönüştürücülere uygulanacak ve imalat endüstrisinin geri dönüştürülmüş plastik kullanımını önemli miktarda artırmasını sağlayacak.
Aarhus Üniversitesi, Danimarka İnovasyon Fonu’ndan aldığı 22,7 milyon DKK (3 milyon Euro) hibeyi kullanarak Vestforbrænding I/S, Dansk Affaldsminimering ApS ve PLASTIX A/S isimli atık yönetimi ve geri dönüşüm şirketleri ile geri dönüştürülmüş plastik malzemelerin saflığını önemli ölçüde artırma potansiyeli olan yeni bir teknoloji geliştirme projesinde iş birliği yaptı.
Genelde bilinenin aksine, plastik yalnızca bir malzeme değil, kullanımına bağlı olarak çok sayıda kimyasal bileşik ve dolgu maddesidir. Bu nedenle plastiğin büyük ölçekte geri dönüştürülmesi oldukça zordur çünkü malzemeler kolayca tek tip, büyük ve yeniden kullanılabilir malzemeler haline getirilemezler.
Aarhus Üniversitesi Mühendislik Bölümü’nden projeyi yöneten Doç. Dr. Mogens Hinge, “Plastik sadece plastik değildir. Her çeşit farklı türde polimer vardır ve bunların karıştırılması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle, üç farklı tip kamera kullanarak farklı plastikleri spesifik özelliklerine göre ayırabilen ekipmanlar geliştirmek istiyoruz. Bu ekipmanlar, plastik atığı tam olarak özelliklerine göre kategorize etmeyi ve ardından onu gerçekten kullanılabilir olan fraksiyonlara ayırmayı mümkün kılacaktır.” dedi.
Vestforbrænding I/S’de Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım Başkanı Yvonne Amskov, plastik atığın türlerine göre sınıflandırılmasının çeşitli nedenlerden dolayı önemli olduğunu söylüyor:
“Bu yeni teknoloji ile vatandaşların plastik atıklarının kalitesini artırabilir ve bu atıkların üretim döngüsüne tekrar girmesine yardımcı olabiliriz. İkincisi, izlenebilirlik bizim için önemli çünkü tüm süreci şeffaf hale getirerek aslında vatandaşların atıklarına neler olduğunu ve atıkların özelliklerine göre nasıl geri dönüştürüldüğünü göstermemizi sağlar.”
Ayırma işlemi yapay zeka tarafından kontrol edilecek ve üç farklı kamera türü içerecek; bir CMOS kamera, bir hiperspektral kamera ve bir terahertz kamera. Bu kameralar plastik malzemenin özelliklerini doğrudan bantlı konveyör sistemi üzerinde fotoğraflayabilecekler.
CMOS kamera, akıllı telefonlardakiler gibi sıradan bir dijital kameradır. Hiperspektral kamera, insan gözünden çok daha fazla dalga boyunu kaydedebiliyor, böylece farklı plastik türlerinin benzersiz spektral imzalarını okuyabilir. Terahertz kamera ise, malzemelerin kırılma endeksini kaydedebiliyor.
Aarhus Üniversitesi Mühendislik Bölümü’nden terahertz teknolojisi uzmanı Yardımcı Doçent Pernille Klarskov Pedersen, “Terahertz, belirli bir plastik malzemenin belirli özelliklerinin ayrıntılı şekilde görüntüsünü almayı sağlar. Terahertz teknolojisini kullanarak malzeme özelliklerini doğru bir şekilde karakterize edebiliriz.” dedi.
Re-Plast olarak bilinen bu proje plastikleri türlerine göre doğru bir şekilde ayırma, ürün dokümantasyonu ve malzeme izlenebilirliği kullanarak plastik atıkların yönetimi ve geri dönüşümü konusundaki büyük, küresel zorluklara çözümler sağlayacak. Projenin hedefi, polimerin türüne ve istenmeyen renkler, dolgu malzemeleri gibi özelliklerine göre sınıflandırılmış en az yüzde 96 saflığa sahip geri dönüştürülmüş plastikler elde etmek.
Mogens Hinge, “Plastiğin kimyasal bileşimi ile elde edilen spektroskopik sinyalleri birleştirerek, daha sonra Danimarka plastik endüstrisinde geri dönüştürülebilen saf ve detaylı olarak hazırlanmış plastik fraksiyonlar elde edebiliriz. Re-Plast projesi, bu teknolojiyi geliştirmeyi, bu teknolojinin çalışmasını sağlamayı ve ardından endüstride uygulanmasını hedefliyor. Teknolojiyi sonuna kadar götürmek ve plastik geri dönüştürücülerde gerçekten işe yaradığını göstermek istiyoruz, böylece Danimarka’nın döngüsel ekonomisini gerçekten güçlenecek.” dedi.
Kaynak: azom.com
