Yaşamın Oluşması için Gerekli Olan Bir Miktar Kimyasal ve Güneş

Yaşamın Oluşması için Gerekli Olan Bir Miktar Kimyasal ve Güneş

Jeremy England ismindeki bir biyofizikçiye göre uygun koşullarda yaşamın oluşması için bir miktar kimyasal ve güneşten başka birşeye ihtiyaç yok.

Jeremy England isimli biyofizikçinin birkaç yıl önce ortaya attığı hipotez, gittikçe daha fazla dikkat çekiyor: Yaşam kaçınılmaz bir sonuçtur.

England’ın hipotezi, herkesin en az bir kez sorduğu, kimilerinin ise hayatını adadığı tek bir sorunun cevaplarını taşıyor olabilir: Nereden geldik?

Termodinamiğin 2. yasası sayesinde evren, içinde bulunduğu karmaşayı düzeltme yönünde hareket ediyor. Başta maksimum düzeyde olan entropi(düzensizlik), her yerde ve her şeyde enerjinin dengelenmesi eğilimindedir ve de giderek azalır.

Şu an dünyamızda düşük entropi var, nesneler atomik düzeyde kendilerini dengelemiyorlar. Yaşamın oluşması ve düşük entropi seviyesi, England’ın hipotezini destekliyor. Bu, evrenin istisnai durumlarından biridir. Kendini dengelememiş gezegenlerde entropi hala fazladır ve atomlar, yüksek enerji etkileşimine sahiptirler.

England, biyolojik hayatın kesinlikle ortaya çıkacağını düşünüyor, çünkü gezegenlerdeki enerji akışı bozulduğunda, atomların bu kaotik durumla başa çıkabilmek için kendilerini yeniden düzenleyeceğini ve yaşam dediğimiz şeyin oluşacağını söylüyor.

England’ın 2014’te ”Bir atom yığınına yeterince uzun süre ışık tutarsanız, bir bitkinin filizlenmesi sürpriz olmayacaktır.” demişti.

England ve meslektaşları, bir bilgisayar simülasyonu kullanarak temel kimyasal bileşenlerini, dünyanın ilk zamanlarına benzeyen bir ortama bıraktı ve sonuçları izledi.

National Academy of Sciences’daki ilk makalede, atomların kendiliğinden oluşturduğu yapısal düzenlemelerin hayatı oluşturan yapıya oldukça benzer olduğu yazılmıştı. Üstelik simülasyondaki biyolojik girdiler ve değişkenler önceden programlanmamıştı.

Yayınlanan ikinci makalede, atomlara dışarıdan bir enerji kaynağı yönlendirildiğinde enerji kaynağı güneş oluyor, atomların enerjilerini dengelemek için kendilerini yeniden düzenledikleri yazıyordu. Belki de enerji akışını daha iyi kontrol etmek için kendilerini kopyalamış olabilirler.

Hipotezde sadece fizik yasaları kullanıldı ve hayat benzeri bir yapı ortaya çıktı. Birkaç kimyasal ve güneş enerjisi çoğalmaya yeterli oldu.

England’ın ‘yaşam’ hipotezi yapısı itibari ile oldukça fazla eleştiri alsa da yaratıcılığı da bir o kadar övgü aldı. Hipotezde hayat çok basit bir şekilde anlatıldığı için oluşan yapıların canlı olarak kabul edilemeyeceği söyleniyor.

England’ın yine de şu an için güçlü bir hipotezi var, ancak hala geliştirmesi gerek. Belki de evrenin bozulmuş sistemi düzeltme çabası, ‘yaşamın’ kaynağı olabilir.

Kaynak : webtekno.com

 

903 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!