Yeşil Çayda Bulunan Bir Bileşik, Antibiyotiğe Dirençli Bakteriler ile Savaşıyor
Fotoğraf: Epigallocatechin gallat, yeşil çay yapraklarında bulunan bir bileşen.
Surrey Üniversitesi’nden Dr. Jonathan Betts ve meslektaşları, yeşil çayda bulunan polifenol epigallocatechin gallat bileşiğinin (EGCG), salgınlara sebebiyet veren ve Gram negatif bir patojen olan Pseudomonas aeruginosa‘nın neden olduğu enfeksiyonları tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan aztreonam antibiyotiğinin aktivitesini daha etkin kılabileceğini keşfetti.
Pseudomonas aeruginosa, ciddi solunum yolu ve kan dolaşımı enfeksiyonları ile ilişkilidir ve son yıllarda birçok antibiyotik sınıfına dirençli hale gelmiştir.
Şu an Pseudomonas aeruginosa ile savaşmak için farklı antibiyotiklerden oluşan bir kombinasyon kullanılmaktadır ancak Pseudomonas aeruginosa antibiyotiklere karşı hızla direnç geliştirdiği için son dönemlerde enfeksiyonların tedavisi oldukça zorlaşmıştır.
Dr. Betts ve meslektaşları, EGCG ile aztreonam sinerjisini değerlendirmek amacıyla Pseudomonas aeruginosa ile etkileşimlerini bireysel ve birlikte analiz eden in vitro testler yaptılar.
Bu testler sonucunda EGCG ile aztreonamın birlikte kullanıldığında Pseudomonas aeruginosa ile mücadelede bireyselden önemli ölçüde daha etkili olduğunu buldular.
EGCG ve aztreonamın sinerjik aktivitesi ayrıca Galleria mellonella kullanılarak yapılan in vivo testler ile de doğrulandı. EGCG ve aztreonam birlikte kullanılarak tedavi edilen Galleria mellonella’ların hayatta kalma oranı, iki bileşen tek tek kullanılarak tedavi edilenlerden daha yüksekti.
Buna ek olarak insan derisi ve Galleria mellonella larvalarında toksisitenin hiçe yakın olduğu gözlemlendi.
Araştırmacılar, EGCG’nin Pseudomonas aeruginosa‘da membran geçirgenliği artırarak aztreonam alımının artmasına yardımcı olabileceğine inanıyor. Diğer bir olasılık ise EGCG’nin antibiyotik duyarlılığına bağlı biyokimyasal bir mekanizmaya müdahale ediyor olması.
Dr. Betts’e göre, “Antimikrobiyal direnç (AMR), global halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Etkili antibiyotikler olmadan tıbbi tedavilerin başarısı azalabilir. Bu sebeple AMR ile mücadelede acilen yeni antibiyotikler geliştirmemiz gerek. Hali hazırda lisanslı antibiyotikler ile birlikte kullanılan EGCG gibi doğal ürünler, antibiyotiklerin etkilerini ve klinik faydalarını artırmanın bir yolu olabilir.”
Surrey Üniversitesi’nde bir profesör olan Prof. Roberto La Ragione, Dünya Sağlık Örgütü’nün antibiyotiğe dirençli Pseudomonas aeruginosa bakterisini insan sağlığına büyük bir tehdit olarak sınıflandırdığını belirtti.
Ayrıca, hali hazırda kullanımda olan antibiyotiklerin doğal ürünlerle birlikte kullanımının bu tür tehditleri başarıyla ortadan kaldırabileceğini gösterdiklerini belirten Prof. La Ragione’a göre, “Bu tarz alternatiflerin daha da geliştirilmesi, gelecekte klinik ortamlarda kullanılmalarını sağlayabilir.”
Kaynak: sci-news.com