YTÜ – Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN ile Röportaj
Merhaba Sevgili Okurlar;
Bu ay ki sayımızda, Elif Nida KILIÇ arkadaşımızın çok sayıda buluşun ve ödülün sahibi Kimya Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü – Kimyasal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı ile gerçekleştirdiği güzel bir röportaja yer verdik.
Röportaja geçmeden önce kendisinden biraz söz etmek istiyorum. Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN;
1986-2003; Bölüm Başkanlığı Yardımcılığı, 2003; Dekan Yardımcılığı, 2003-2004; Bölüm Başkanlığı, 2004-2010; YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Dekanlığı ve halen YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimyasal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görevine devam etmektedir. Bor teknolojileri, korozyon, enerji ve yakıt teknolojileri gibi alanlarda uzmanlıkları bulunan, akademik kariyerinde de çok güzel çalışmalara yer vermiş bir profesördür.
Kendisini daha fazla anlatmadan, hayatı ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılar için sözü Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e bırakıyoruz. Keyifle yaptığımız bu röportajı keyifle okumanız dileğiyle…
- Bize biraz kendinizden ve çalıştığınız alanlardan bahseder misiniz?
Lisans-yüksek lisans eğitimimi İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde, doktora eğitimimi İTÜ Maden Fakültesi Jeokimya Anabilim Dalı’nda tamamladım. Akademik kariyerime 1975 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak başladım. 1976-1983 yılları arasında İTÜ’de görevime devam ettim. 1986’da YTÜ Kimya-Metalürji Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü’nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. 1991’de doçent, 1996’da profesör olarak devam eden akademik hayatıma halen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde devam etmekteyim.
Uzmanlık alanlarım Bor Teknolojileri, Mineroloji ve Jeokimya, Malzeme, Korozyon, Enerji ve Yakıt Teknolojileri, Atık Değerlendirmedir.
- Bu alanlarda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamaya gelirken neler yaşadınız?
Günümüz endüstri piyasasındaki rekabet, şirketler için yenilikçi yaklaşımları zorunlu kılmaktadır. Ürün kalite ve standartları ile üretim prosesleri iyileştirilmiş, yani AR-GE çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Burada üniversitelere büyük görevler düşüyor. Şirketler ve üniversiteler arasında büyük bir yaklaşım farkı var. Şirket ürünü hemen piyasaya sunmak istiyor, üniversite ise gerekli deneyler, analizler ve alt yapı oluşturmadan bir ürünün kararını vermiyor. Bu süreç de bazen seneleri buluyor. AR-GE bir sabır işidir. Bugüne kadar bilimsel çalışmalarımda hiçbir zaman başarısızlığa uğramadım ve hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım çünkü bizim çalışmalarımız varsayım üzerine değil; tamamen uygulama, deneysel ve araştırma üzerine kurulmuştur. Ayrıca, laboratuvarlarımızda bulunan ve ürün geliştirme aşamasında kullandığımız cihazların validasyon ve kalibrasyonlarının periyodik olarak yapıldığı için sonuçlarımızın doğruluğunun arkasındayız.
- Araştırmacı ve yönetici görevlerini üstlendiğiniz birçok projeniz var. Nedir bunlar?
Danışmanlığını yaptığım 10 tamamlanmış, 13 doktora tezi ve 34 yüksek lisans tezi bulunmaktadır. Şimdiye kadar SAN-TEZ, DPT, BOREN ve YTÜ-BAPK tarafından desteklenen çok sayıda projenin yürütücülüğünü yaptım.
Devam eden 1 sanayi projesi ile birlikte 6 YTÜ-BAP projesi bulunmaktadır. Bununla beraber şimdiye kadar tamamlanan 2 sanayi projesi, 26 alt projesi ile birlikte toplam 4 adet DPT projesi, 9 adet YTÜ-BAPK projesi bulunmaktadır. Bugüne kadar 8 kitap, 75 uluslararası makale, 15 ulusal makale, 117 uluslararası bildiri, 60 ulusal bildiri, 12 uluslararası dergi hakemliğim bulunmaktadır.
- Çevreci buluşlarınızı sıkça görüyoruz. Bu buluşların doğaya katkıları nelerdir?
Sağlığımızı tehlikeye sokan çeşitli kimyasal gazlar, solvent buharları ve ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilmiş olması nedeniyle; yüksek rutubetten kaynaklanan küf ve bakterinin oluşması ile yayılan kötü kokuların tutulmasını sağlayan ekolojik ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca hasta bina sendromu, iç ortamda pek çok rahatsızlığa sebep olan yüzyılın en önemli problemlerinden birisidir. Başka yöntemlerle uzaklaştırılamayan bileşiklerin bir şekilde tutularak ortamdan alınması gereklidir.
Ayrıca, yaptığım çalışmalardan da görüleceği gibi, bor atıkları, pirit külü, galvaniz çamur, uçucu kül, kırmızı çamur gibi pek çok atığın değerlendirilmesi ile ilgili çalışmalarım bulunmaktadır.
- Başarılarınızın arasında bor yakıtının ayrı bir önemi var sanırım. Özellikle bor elementini seçmenizin nedeni nedir?
Bor elementi ve mineralleri; cam sanayisinden nükleer uygulamalara kadar neredeyse gıda hariç, bütün uygulamalarda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. İlave edildiği malzemenin termal ve mekanik özellikleri kuvvetlendirdiğinden, borun kullanımı ve değerlendirilmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur.
- Ekibinizi nasıl bir araya getirdiniz?
Lisans çalışmaları itibariyle(2.Sınıf) öğrencilerimi destekledim ve onların başarılı birer mühendis olmaları için elimden geleni yaptım. Bu eğitim süreci dahilinde de öğrencilerimden çalışma disiplinine sahip olanlar ile araştırma ve geliştirme ruhuna sahip olanlarla birebir olarak proje ve tez çalışmalarını gözlemleyerek içlerinde grup çalışmasına yatkın ve istekli olanları ekibime dahil ettim.
- Birçok buluşa imza attınız. Sayısız ödüle sahipsiniz. Bu işin sizce sırrı nedir?
Çalışmak, çalışmak, çalışmak!
- Bu alanda çalışmak isteyen genç kimyager ve kimya mühendislerine ne tavsiyelerde bulunursunuz?
Çalıştığınız ortamı eviniz, çalıştığınız kişileri aileniz gibi gördüğünüzde yaptığınız işleri benimser ve bu işlerden keyif alırsınız. İşinizden keyif aldığınız zaman da başarı kendiliğinden gelecektir.
- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanlar; ancak sevdikleri işi yaparlarsa mutlu olurlar. Dolayısıyla son olarak mutlu ve başarılı olmak için herkesin sevdiği işi yapmasını öneriyorum.
İnovatif e-Kimya Dergisi olarak Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e, bize zaman ayırdığı ve verdiği bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Röportajı gerçekleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Elif Nida KILIÇ arkadaşımıza da bu bilgilerin bizlere ulaşmasındaki emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
İnovatif Kimya Dergisi Sayı-5‘de Sayfa 18‘de bu röportaj yayımlanmıştır.