Kendi Kendine Parlayan Taş
Bologna Taşının esrarengiz bir şekilde parlaması, 17. yüzyılın ilgi çeken konuları arasındaydı.
Wilhelm Homberg bir arkadaşıyla Bologna Taşı’nın karanlıkta nasıl parladığını ortaya çıkaracağına dair iddaaya girmişti.Fakat Bologna Taşı öyle her yerde bulabileceğiniz bir taş değildir. Bu taş İtalyan Bologna şehri çevresindeki tepelerde zor temin edilebileceğiniz bir mineral.
Bilimle çok ilgilenen ilginç bilimsel buluşların arayışında olan alman Homberg sırf bu maceraları için avukatlığı ve tücarlığı bırakıp Avrupa’yı ve İskandivya’yı gezmiş ve çokça bilgi edinmiştir.Ama hiçbir şey ona kendi kendine parlayan maddeler kadar ilgi çekici gelmiyordu.
1679’da, kimya profesörü Johann Kunckel’den beyaz fosforun nasıl hazırlandığını öğrendi.Homberg, kendi fosforunu -ısı olmadan parlayan herhangi bir maddenin genel adı- icat etti.Bu madde vurulduğunda ışık yayan bir kalsiyum klorür formuydu.
O zamanların en büyük gizemlerinden biri de Bologna Taşı’ydı.İlk kez 1603 civarlarında Vincenzo Casciarolo adlı bir İtalyan ayakkabıcı tarafından görülmüştü.Haber çabucak yayıldı.Taşla lgili detaylı hesaplar daha sonra Fransız fizikçi Pierre Potier ve italyan Ovidio Montalbani tarafından yayınlandı. Bu kişiler, 16. yüzyılda Bolognese doğa bilimcisi Ulisse Aldrovandi tarafından toplanan doğal harikaları toplamaya başladılar.
Boyle’nin Cevherleri
O zamanların en ünlü virtüozlerden biri olan Londra Kraliyet Cemiyeti’nin tartışmasız en seçkin araştırmacısı Robert Boyle idi. Boyle’e topluluk arkadaşlarından biri olan John Evelyn tarafından bir İtalyan Turu sırasında Montalbani’den gelen bir Bolonya Taşı verildi.Boyle bu taştan çok etkilenip bir eser bile oluşturmuştur.
Homberg taşın kopyasanı yapmayı 1670 lerde kendine görev edinmişti.Başardı ve taşlarını 1687’de Fransız Académie Royale’e sergilediğinde, ‘sıradan olan taşlardan daha parlaktı’ şeklinde kabul edildi.Yöntemlerini Nicolas Lemery’ye açıkladı ve ünlü Cours de chymie’nin 1690 baskısına dahil edildi.
Ancak Homberg’in deneyleri işe yaramamaya ,istediği sonuçları vermemeye başladı ve kendini utandırıcı durumlara soktu. Sonra bir gün cadde üzerinde bir bilim adamı olan arkadaşıyla karşılaştı.Bu arkadaşı laboratuvarına gelmesini ısrarla istedi. Homberg’in gitmekten başka seçeneği kalmamıştı. Fakat laboratuvara gidince inanılmaz bir şekilde şaşırdı;kalsine edilmiş taşları ‘şimdiye kadar gördüğüm en mükemmel ve parlak olan taş’ olarak tanımladı.
Arkadaşının deneyinin Homberg’in daha önceki başarısız deneylerinden tek farkı arkadaşı taşı öğütmek için bronz bir harç kullandı.Homberg’nin harçı ise demirdi.Bu Homberg’in uzun zaman içinde fark ettiği tek hatasıydı.Çünkü, güçlü ışınım yaratmak için, taşın az miktarda bakır safsızlığı içermesi gerekirken, az miktarda demir, demirin parlaklığını söndürdüğünü anladı.
Bologna Taşı, baryum sülfittir ve ham mineral baryum sülfatın (barit) ısıtılmasıyla üretilmiştir – bu taşın olağandışı yoğunluğunu açıklar. Barit nadir değildir, ancak Bologna çevresindeki tepeler doğal bakırın saf olması konusunda özel bir konumdur.
Tabi ki bundan daha karmaşık şekilde de elde edilebilir. Kalsinasyon işlemi, havanın akışını sınırlayan özel olarak tasarlanmış bir fırında da yapılabilir. Bu şekilde, kömür yakıtı, indirgeyici madde olarak işlev gören karbonmonoksit’e kadar tamamıyla oksitlenir. Yanma karbondioksit’e kadar giderse, baryum karbonat da elde edebiliriz.
Kaynak : chemistryworld.com
Haberi Çeviren : Sinan Yener
Üniversite : Mersin Üniversitesi (Lisans Öğrencisi)
Bölüm : Kimya Mühendisliği
Mail : sinancanyener@gmail.com
Not : Haberlerin dergi yönetimi ile çevirene haber verilmeksizin yayınlanması, kopyalanması, kendi web sitenize eklenmesi kesinlikle yasaktır. Bir yerde yayınlamayı düşünenler iletisim@inovatifkimyadergisi.com adresine ve de haberi çeviren arkadaşımıza mail atarak durumu belirtmeleri gerekmektedir.